OKUL BAHÇELERİ KONTEYNER SINIF DOLDU

Edirne Laik Bilimsel Eğitim Çalışma Grubu 2022-2023 eğitim öğretim yılı sorunlarını açıklarken “Okul bahçeleri konteyner sınıf oldu” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 13.06.2023 18:10
Haber Güncellenme Tarihi: 13.06.2023 18:10
https://batiekspres.com/

Edirne Laik Bilimsel Eğitim Çalışma Grubu 2022-2023 eğitim öğretim yılı içinde karşılaştığı okulların fiziki yeterlilik ve nitelikleri ile dezavantajlı bölgelerdeki okul terk ve devamsızlıkları sorunlarını değerlendirdi. Toplantıya Edirne Kent Konseyi eğitim çalışma gurubu üyesi Ayhan Fırtına, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği temsilcisi Hüseyin Koç, Edirne Eğitim İş Şube Başkanı Murat Akçay ve Edirne Kent Konseyi üyeleri katıldı. Edirne Laik Bilimsel Eğitim Çalışma Grubu adına, Edirne Kent Konseyi eğitim çalışma grubu üyesi Ayhan Fırtına konuşma yaptı.

“OKUL BAHÇELERİ KONTEYNER SINIF OLDU”

“Edirne’de okulların bahçelerine konteyner sınıflar kurulmuş” diyen Fırtına “Okulların fiziksel yeterlilik ve nitelikleri yeni yerleşim bölgesindeki okul mevcutlarımızda hissedilen yoğunluğun önümüzdeki yıllarda daha da artacağı düşünülmektedir. Bu okullarımızdaki laboratuvar, müzik sınıfı gibi sosyal ve bilimsel becerilerin gelişimini sağlayacak alanlar kapatılmış ve dersliğe dönüştürülmüştür. Okul öncesi eğitime önem vereceğini söyleyen Milli Eğitim Bakanlığı okul açmak yerine Edirne'de okulların bahçelerine konteyner sınıflar kurmuş deprem bölgesini anımsatan bir görüntü ve işlevsellikle çocuklarımıza eğitim verilmeye çalışılmıştır. Ayrıca talep edilen ücretler özel okulları aratmayacak bir boyuttadır” dedi.

“BİNALAR DEPREME DAYANIKLI MI?”

Depreme dayanıksız okulların yeniden öğrenime kazandırılmasını istediklerini berlirten Fırtına: “11 ilimizi vuran deprem sonrasında kentte yaşayanlar olarak, özellikle kamu binalarının, ama öncelikle de okullarımızın güvenliğini sorgulamaya başladık. Veliler olarak okullarımıza ve İ Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçeler vererek okulların deprem dayanıklılık raporlarını talep ettik. Depreme dayanıksız olduğu için yıkılan iki okulumuzun yeniden eğitim öğretime kazandırılmasını talep ediyoruz. Okulların bir kısmıyla ilgili açık yanıtlarla dayanıklı ve güvenli oluşundan emin olduk ancak bazı okullarla ilgili üstü örtülü ve bizleri tatmin etmeyen cevaplarla karşılaştık. Oysa çocuklarımızın doğrudan yaşamı ile ilgili bu konuda tüm yöneticilerin açık ve şeffaf olmaları gerekiyor. O nedenle, bir daha soruyoruz. Okul, pansiyon ve yurt binalarımız depreme dayanıklı mı?” ifadelerine yer verdi

PEKİ YA GÜVENLİK

Okul güvenliğini öğretmenlerin omuzlarına yüklemenin haksızlık olduğunu belirten Fırtına şöyle konuştu: “Okul ve yatılı pansiyonlardaki en önemli sorunlardan biri de güvenliktir. Bu sorunu öğretmenlerin omuzlarına yüklemek onlara büyük bir haksızlık olduğu kadar güvenliklerini de önemsememek anlamına gelir. Bazı okullar güvenlik elemanı ücretlerini okul aile birliklerinden karşılayabiliyorken, ekonomik durumu iyi olmayan bölgelerdeki velilerin bu hizmeti karşılayamıyor olması devlet okullarında bile sınıfsal farklılığın göstergesidir.”

“ÇOCUKLARIN HAKKI GASP EDİLDİ”

Çocukların haklarının gasp edildiğine değinen Fırtına: “Çocukların hakkı olan ücretsiz taşıma ve öğle yemeği hakkı gasp edilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığınca açıklanan taşımalı eğitim kapsamındaki okullara yemek ücretleri arasındaki farklılıkları kanıtlarıyla sunduk. Bunu yaparken gıda mühendisi gibi uzmanlardan görüşler aldık. Önümüzdeki eğitim yılında özellikle bu konunun da takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtmek isteriz. Okul pansiyonlarında çıkan yemeklerin kalitesi ve doyuruculuğu ile birlikte dezavantajlı bölge okullarında verilen sabah kahvaltıları için Edirne Valiliğine ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Edirne halkı olarak teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki yıl, bu uygulamanın bütün okullarımıza yaygınlaştırılmasını talep ediyoruz. Edirne Valiliği ülkemizde ilk ve tek örneğini başarmış arıtmalı su sebillerini koyarak okullardaki içilebilir su sorununu çözmüştür. Yetkililerden isteğimiz düzenli olarak filtre kontrollerinin ve bakımlarının yapılması ve devamlılığının sağlanabilmesidir” diye konuştu.

DEVAMSIZLIK VE TERK, DEZAVANTAJLI BÖLGEDE

Devansızlık ve terkin dezavantajlı okullarda olduğuna değinen Fırtına: “En fazla devamsızlık ve terk yaşanan okullarımız dezavantajlı bölgeler olmaktadır. Bununla ilintili olarak gerek valiliğe gerekse belediye üst düzey yetkililerine sahada yaptığımız çalışma ve raporlarını daha önceki yıllarda sunduk. Valilikten kahvaltı, yemek ve su ihtiyacının karşılanmasını, belediyeden ise okul bahçe ve oyun alanlarının düzenlenmesiyle sosyal aktiviteler konusunda çocukları motive edici top, takım forması, akıl oyunları, hafta sonu olan gençlik spor müdürlüğündeki kurslardan yararlanabilmeleri için ücretsiz ulaşım hakkı gibi taleplerimiz oldu. Belediye yetkilileriyle yapılan görüşmelerden hiç bir sonuç alamazken, Valilik bu sene su ve sabah kahvaltısı sorununu bu bölgede çözmüş durumdadır. Lise ve Üniversite öğrencilerinin ulaşım sorunu Edirnelilere ekonomik olarak büyük bir yük oluşturmaya devam etmektedir. Okullara ücretsiz ulaşımı sağlamak sosyal devlet anlayışını savunan hem merkezi, hem de yerel yönetimlerin görevidir” dedi.

“ÇAĞDIŞI EĞİTİM ANLAYIŞI”

Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi’nin (ÇEDES) yanlış olduğuna değinen Fırtına şöyle konuştu: “ÇEDES projesi kapsamında Eskişehir ve İzmir'de 842 okula ‘manevi danışman’ adı altında imam, müezzin ve vaiz gibi din hizmetlerinde çalışan kişilerin atanmasına, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılmasına sessiz kalmamız mümkün değildir. Edirne Laik Bilimsel Eğitim Çalışma Grubu olarak bu uygulamadan derhal vaz geçilmesini, ne ülkemizde ne de ilimizde bu gerici ve çağdışı eğitim anlayışına izin vermeyeceğimizi bildiririz.”

MERT ERİŞKİN