Edirne'nin Lalapaşa ilçesine bağlı Küçünlü köyünün Bulgaristan sınırında Bulgar polis memuru Petır Dimitrov Bıçvarov’un silahla vurularak hayatını kaybetmesi, askeri personel Raşko Raşkov Raşkov’un ise yaralanması olayının ilk duruşmasında tarafların ifadeleri dikkat çekti.
Edirne Adalet Sarayı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde düzenlenen duruşmada mahkeme heyeti, hayatını kaybeden polis memuru Petır Dimitrov Bıçvarov’un annesi Keranka Nikolova Bıçvarova ve babası Dimitır Georgiev Bıçvarov ile sanıklar Engin E. ve Mustafa E.’nin ifadelerini dinledi.
“IŞIK GÖRDÜM VE RASTGELE ATEŞ ETTİM”
Sanık Engin E., olayla ilgili suçlamayı kabul etmeyerek; “Bir ışık geldi, ben ne olduğunu anlamadım. Ben silah attım, kime attığımı anladım. Çukurda oturmuş ekmek yiyorduk. Benim dikkatsizliğim nedeniyle oldu. Ben hatalıyım. Ayrıca alkollüydüm. Saat 20.30-21.00 civarındaydı. Ben oraya gitmenin yasak olduğunu bilmiyordum. Demirköy’den geldim, Vaysal köyüne iş aramaya gidecektim. Yanımda kardeşim vardı. Kurt veya domuz gibi hayvanlar zarar vermesin diye yanıma silah aldım. Olay sırasında bir el lambası geziyordu. Işığı görünce silah atmaya başladım. Seslendim, ses vermedi. Kim olduğunu sordum, cevap vermedi. Ben de korkutmak için silah attım. Karşı tarafta ışık nedeniyle kaç kişi olduğunu bilmiyordum. Ben sadece ışık gördüm ve rastgele ateş ettim” ifadelerini kullandı. Sanık Engin E.’ye önceki ifadesindeki çelişkilerin sorulması üzerine önceki ifadesindeki çelişkili kısımları kabul etmediğini ve ifadeleri korktuğu için söylediğini belirtti.
“SİLAH SESİNİ DUYDUM, UYUMAYA DEVAM ETTİM”
Sanık Mustafa E. de suçlamayı kabul etmeyerek; “Ekmek yerken baktık ki lamba geldi. Benim o saatte işim yoktu ve yemeği yediğim gibi yattım. Arkadaşlarım Vaysal’da iş olduğunu söyledikleri için Vaysal köyüne gidecektik. Ağabeyim burada yatmamızı söyledi. Yanımızda hayvan yoktu. Biz kırcı olduğumuz için Afgan ya da kurt, hayvan gelir diye silah aldık. Bende silah yoktu, ağabeyimde vardı. Ben silah sesine kalktım. Ağabeyim, ‘Yat oğlum sen hiç ses çıkarma’ dedi. Uyku sersemliği bir şey sormadım. Ağabeyim ile orada uyuduk. Sabah 10.00’da kalktım. Vaysal köyüne giderken jandarma bizi Afgan zannetti ve kenara çekti. Ağabeyimin elindeki silahı aldılar, ifade verdik” dedi. Sanık Mustafa E. önceki ifadesindeki çelişkilerin sorulması üzerine ifadelerindeki çelişkili kısımları kabul etmediğini ve devletten korktuğu için söylediğini belirtti.
“İKİSİ DE ALKOLLÜYDÜ”
Tanık N.T. ise sanıkların kardeşlerinin yeğeni ile evli olduğunu söyleyerek; “Oradan tanışıyoruz. O akşam düğün vardı. Engin E. beni aradı, hatırlamadığım bir yere kadar gideceğimizi söyleyip, ‘Gel’ dedi. Ben işimin olduğunu söyleyip kabul etmedim. Bana darıldılar. Bana koyun alacaklarını söylediler. 2-3 gün sonra bu olayı duyduk. Yanlarında silah olduğunu görmedim. İkisi de alkollüydü. Alkolü düğünde beraber içtik. Ben olayı direkt olarak görmedim. Benim yanımdan ayrıldılar. Ben gitmeyince, ‘Seni arkadaşlıktan siliyoruz’ dediler. Ben de bir daha haber alamadım” sözlerine yer verdi. Tanık N.T.’nin ifadelerini 2 sanık da tanığın ifadelerinin doğru olduğunu söylediler.
ANNE BIÇVAROVA: “ADALETLİ BİR KARAR İSTİYORUZ”
Müşteki Keranka Nikolova Biçvarova, maktulün oğlu olduğunu söyleyerek; “Mahkeme duruşmasına katılacağım. Beyan da vermek istiyorum. Orada yoktum ve bir şey görmedim. Bizi gece uyandırdılar, çok tatsız olayla ilgili bilgi verdiler. Sadece oğlumu değil; çevremizde olan insanları, bütün ailemizi öldürmüş oldular. Mahkemeden adaletli bir karar istiyoruz. Şikâyetçiyim ve davaya katılma talebim var” dedi.
“BİZİM HAYATIMIZ YANDI”
Dimitır Georgiev Bıçvarov da eşinin ifadelerine katıldığını belirterek; “Bizim hayatımız yandı. Mahkemeden adaletli bir karar bekliyoruz. Şikâyetçiyim ve davaya katılma talebim var” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ