Ocak: “Türkiye’de Bin Bebekten 2-3’ü İşitme Kaybıyla Doğuyor”

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğr. Üyesi. Doç. Dr. Emre Ocak, işitme kaybı ve denge bozukluklarına neden olan iç kulak hastalıklarının, tüm dünyada sık görülen önemli sağlık problemleri arasında yer aldığını söyledi. Ocak, Türkiye'de her bin doğumdan yaklaşık 2-3 bebeğin işitme kaybı ile dünyaya geldiğini belirtti.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Emre Ocak, iç kulak hastalıkları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İşitme kaybının her yaşta görülebilen bir durum olduğunu aktaran Ocak, “Çocukların işitme kayıpları doğru bir şekilde tedavi edilmezse sağır ve dilsiz olarak hayatlarına devam etmek zorundalar. Bu nedenle erken teşhis ve erken tedavi hayat kurtarır” ifadelerine değindi.

İşitme kaybının dünyada açık ara en çok gözüken duygusal bozukluk olarak ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Emre Ocak, “İç kulak hastalıkları, işitme kaybı ve denge bozukluklarıyla kendini gösteren hastalıklardır ve toplumda çok sık gözüken problemlerdir. Özellikle, işitme kaybı sadece Türkiye’de değil tüm dünyada açık ara en çok görünen duyusal bozukluk olarak karşımıza çıkıyor. Şu anda tüm dünya nüfusunu yaklaşık 500-600 milyon insanda işitme kaybı olduğunu biliyoruz. Her geçen gün bu rakamın katlanarak arttığını biliyoruz” dedi.

Ocak, “İşitme kaybı sayısı olarak şunu çok iyi biliyoruz ki; şu anda Türkiye’de her bin doğumda yaklaşık 2-3 çocuk işitme kayıplı doğuyor. Konjenital dediğimiz doğumsal problemlerden en sık görüleni açık ara işitme kaybı. Bu yüzden birçok insan farkındadır. Her yeni doğan çocuğa hem Türkiye’de hem de dünyada bir işitme testi yapılır. Bu işitme testinden bir takım çocuklar geçemez ve bu çocuklar sağır tanısı alır. İşitme kaybı nedeniyle çok hızlı bir şekilde tedavi etmemiz gerekiyor. Sayı olarak verecek olursak; Türkiye’nin nüfusunu yaklaşık 85 milyon olarak var sayacak olursak, hemen hemen 2-3 milyon kişide işitme kaybı olduğunu tahmin ediyorum” ifadelerine yer verdi.

İşitme kaybının her yaşta görülebileceğinin altını çizen Ocak, “Tabi ki işitme kaybı her yaşta görülen bir durumdur. Bizim günlük hayatta en çok gördüğümüz yaşa bağlı işitme kayıpları. Bunlar kadar hatta bundan daha da önemli bebeklik çağındaki işitme kayıpları. Çünkü bu çocukların işitme kayıpları doğru bir şekilde tedavi edilmezse sağır ve dilsiz olarak hayatlarına devam etmek zorundalar. Bu ne kadar erken teşhis edilir ve ne kadar erken tedavi edilirse o kadar başarılı oluyoruz” şeklinde konuştu.

Erken teşhis hakkında konuşan Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdoğan Bulut, “Erken teşhis ve tedavi bizim için çok önemli. Neden önemli? Tanıda ileriye yönelik atılımları ve sonrasını planlamak için oldukça önemli” dedi.

MERT ERİŞKİN