Ortaokula giderken ailesinin aldığı org ile müziğe ilgisi başlayan Kaşıkçı, o günden beri müzikten bir an olsun kopmadı. Kulaktan dolma kendini geliştiren Kaşıkçı, 1993 yılında ilk kez bir düğünde sahne alıp müzik yolculuğunu başlattı.
İlerleyen yıllarda kendisiyle özdeşleşen enstrüman olan akordiyonu çalmaya başlayan Kaşıkçı, üniversite yıllarında orkestralarda görev alıp pek çok ülkede müzik icra etti.
Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul ve Edirne'de farklı okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yapan Kaşıkçı, uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans yaptı, Cumhuriyet dönemi öncesi Doğu Trakya'da yaşayan Gagavuz Türkleri'ni konu alan çalışmasıyla doktorasını tamamladı.
Kaşıkçı, müzik çalışmalarında Balkan ve Rumeli türkülerini yaşatmaya gayret gösterirken, unutulmaya yüz tutmuş yöresel türkülerin bölge kültürüne kazandırılması için de akademik araştırmalar yapıp bu müzikleri icra ediyor.
Balkanlar başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinde konserler veren Kaşıkçı'nın Edirne türkülerinden oluşan "Edirne'den" ve Balkan türkülerinden oluşan "Adı Kadın Türküler" albümleriyle "Bülbülüm Altın Kafeste" tekli çalışması bulunuyor.
TBMM’nin kuruluşunun 100. yılı için besteleyip çocuklarla seslendirdiği "23 Nisan Bugün" isimli çocuk şarkısı ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı anısına bestelediği "Asırlık Cumhuriyet" isimli şarkısı da bulunan Kaşıkçı, albümlerinde anonim eserler dışında kendi bestelerine de yer veriyor.
"EDİRNE ZENGİN BİR MÜZİK KÜLTÜRÜNE SAHİP"
Çeşitli festival ve organizasyonlarda konserler vermeye devam eden Kaşıkçı, AA muhabirine, müzik tutkusunun çocukluğundan itibaren her geçen yıl büyüdüğünü söyledi.
Bir süre öğretmenlik mesleğini sürdürdükten sonra akademisyenlik hayatının başladığını anlatan Kaşıkçı, halk bilimi ve müzik kültürü alanında akademik çalışmalar yaptığını ifade etti.
Kaşıkçı, Osmanlı'ya yıllarca başkentlik yapan, Balkanlar'ın en önemli şehirlerinden Edirne'nin zengin bir müzik kültürüne sahip olduğunu belirterek, "Bir Edirneli olarak kentime olan ilgimi ve heyecanımı, bölgenin müzik kültürü ve tarihini araştırmaya yönelttim. Kendi açımdan önemli olduğunu düşündüğüm birçok çalışma yapmaya çalışıyorum. Bu çalışmaların gelecekte bu konularda araştırma yapacaklara miras kalmasını istiyorum." dedi.
Kaşıkçı, yaşadığı kentin müzik kültürüne katkı vermek için "Edirne'den" adını verdiği albümü hazırladığını dile getirdi.
Edirne için arşiv niteliğinde bir albüm hazırladığını vurgulayan Kaşıkçı, "Edirne'de derli toplu bir türkü çalışması yapılmadığını gördüm ve bunun için 2014 yılında albüm çalışması yaptım. Benim için çok özel bir çalışma. Bunun içerisinde 'Edirne' adını verdiğim sözü ve müziği bana ait bir türkü var. Bu albümü yaparken bilmediğim birçok türkünün var olduğunu keşfettim. Gurur kaynaklarımdan biri bu albüm, tabi Edirne özelinde bu çalışmaların devamını yapacağım." diye konuştu.
"OSMANLI DÖNEMİNDE EDİRNE'DE YÜKSEK BİR SANAT ZEVKİ VAR"
Kaşıkçı, Edirne'yle ilgili çalışma yapmaya ve bölgenin müzik kültürünü yansıtmaya devam edeceğini söyledi.
Edirne'nin geçmişten bu yana farklı kültürlerin buluştuğu Cumhuriyet dönemiyle göçmen nüfusunun yoğun olduğu bir şehir olduğunu anımsatan Kaşıkçı, şunları kaydetti:
"Çok zengin bir kültürü var. Edirne'de müzik alanında malzeme çok ama çalışma yapan çok kişi yok. Edirne, Balkanlar ve İstanbul'u fetheden bir şehir. Osmanlı döneminde Edirne'de yüksek bir sanat zevki var. Cumhuriyet sonrası göçlerle yoğurulan bir kültür gelişiyor. Bunun yanında Roman müzik kültürü de var. Üretmeye devam edeceğim. Yazıya ilişkin çalışmaların büyük çoğunluğunu bitirdim. Evimdeki stüdyomda kayıtları yapmaya gayret edeceğim. Ortak kültüre vurgu yapan çalışmaların önemli olduğunu düşünüyorum. Hayattaki varoluş amacımızın bir şeyler üretmek olduğunu düşünüyorum, bu anlamda kendi alanımla ilgili çalışmalar yapmayı sürdüreceğim."