Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, Edirne’de çocuklar için deprem farkındalığı söyleşisi düzenledi. Deprem öncesi ve sonrasında yapılacaklarla ilgili bilgi veren Moriwaki, sunumunun sonunda Atatürk’e olan sevgisini dile getirdi.
Japonya Yurtdışı İnşaat Şirketleri Derneği Türkiye Şubesi Genel Sekreteri yüksek mimar ve inşaat mühendisi Yoshinori Moriwaki, Edirne Belediyesi tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen Edirne Kitap Günlerine katıldı.
Moriwaki, Edirne Kitap Günleri kapsamında düzenlenen söyleşi programında çocuklar için deprem farkındalığı konulu sunum gerçekleştirdi. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin yanı sıra vatandaşların katıldığı söyleşi, Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ve Belediye Konservatuvarı salonunda düzenlendi.
TSUNAMİYE DİKKAT ÇEKTİ
Japon deprem uzmanı, katılımcılara depremin nasıl meydana geldiği ile ilgili bilgiler vererek sunumuna başlarken; “Doğu Anadolu Fay Hattı, domino taşı gibi Elazığ, Kahramanmaraş, Hatay ve Suriye tarafından Kıbrıs’a doğru gidiyor. İleride bu bölgede denizin içinde deprem meydana gelebilir. Akdeniz, Ege ve Marmara çok büyük denizler değil. Deniz büyük olduğu zaman, tsunami de büyük geliyor. Japonya’da 2011’de 15 metre tsunami oldu. Türkiye’de denizin içinde deprem oluyorsa tsunami oluyor ama genel olarak bir metre oluyor. En fazla 3 metre olabilir. Tsunamiden sadece yüksekte olarak korunabilirsiniz. Marmara denizinde de tsunami olabilir. O anda mutlaka 3-5 metre yüksek yere gidebilirsiniz. O zaman sıkıntı olmaz” ifadelerini kullandı.
“EDİRNE’NİN GÜNEY BÖLGESİ TEHLİKELİ”
Edirne’nin depremde dördüncü tehlikeli bölge olduğunu açıklayan Moriwaki; “Edirne’nin güney tarafı, Marmara denizine yakın bölge olduğu için tehlikeli. Ama Edirne merkezde fazla etkili olamaz. Fay hattından uzak olduğu için fazla sıkıntı yok. Siz rahat olabilirsiniz. Ama İstanbul’a gittiğiniz zaman deprem tehlikeli olabilir ve ona göre hareket etmek gerekir” dedi.
“YAŞAM ÜÇGENİNE SU, SIVI ÇİKOLATA VE METAL DÜDÜK KOYUN”
Moriwaki, Hatay ve Kahramanmaraş’ta yaklaşık bin adet hasarlı bina gördüğünü belirterek; “Sağlam eşyanın yanında yaşam üçgeni oluştuğunu gördüm. Üçgene kaçan çok insanı görevliler kurtarabildi. Sadece yaşam üçgenine kaçmak da yeterli değil. İnsan susuz 3 gün yaşayabilir. O nedenle yaşam üçgenine bol bol su koyuyoruz. Yanına sıvı çikolata da koyuyoruz. Çikolatadan enerji alabilirsiniz. Bunların yanında düdük olması gerekiyor. Enkazın altında insan varsa kurtarma ekibine düdük ile ses duyurabilirsiniz. Bağırarak da duyurabilirsiniz ama yarım günde sesiniz kısılır. O zaman düdüğü kullanabilirsiniz. Düdüğün de plastik değil, mutlaka metal olması gerekir. Çünkü plastik depremden dolayı kırılabilir ve birkaç gün geçtikten sonra düdüğü üflemek için gücünüz bitebilir. O zaman düdüğü betona vurarak ses çıkartabilirsiniz. Kurtarma ekibi de ses cihazı ile sesi duyabilir” sözlerine yer verdi.
“STREÇ FİLMİN ÇOK FAYDASI OLUYOR”
Deprem çantasına içecek, yiyecek ve metal düdüğün yanı sıra streç film de koyulması gerektiğini söyleyen Moriwaki; “Streç filmin de çok faydası oluyor. Örneğin; 6 Şubat’ta Hatay’da kar yağıyordu ve hava çok soğuktu. İnsanlar toplanma alanı olarak dışarıdaydı. Ama montlarını almadan, kıyafetleriyle dışarıya çıkmışlardı. O anda streç filmi vücudunuza saracaksınız. O zaman vücut sıcaklığını dışarı atmıyor. Sizi sıcak tutabilir” dedi.
“EV EŞYALARI DUVARA SABİTLENMELİ”
Moriwaki, depreme karşı ev eşyalarının duvara sabitlenmesi gerektiğini belirterek; “O zaman daha güvenli oluyor. Ayrıca deprem olurken doğalgazı ve elektriği kapatmak lazım. Depremde kısa devreden yangın da olabilir. O nedenle elektrik şalterini kapatacaksınız. Ama öncelikle yaşam üçgenine kaçmak gerek. Yangına karşı mutfakta yangın söndürücü olması da lazım” sözlerine yer verdi.
“BEN HER ZAMAN ATATÜRKÇÜYÜM”
Moriwari, konuşmasının sonunda katılımcılara teşekkür ederken; sunumuna Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü yansıttı. Atatürk’e olan sevgisini dile getiren Moriwari; “Ben her zaman Atatürkçüyüm. Kravatımda, cüzdanımda Atatürk var” diye konuştu. Moriwari, söyleşisinin ardından kitaplarını okurları için imzaladı.
UĞUR AKAGÜNDÜZ