Gazze’de görev yapmış Op. Dr. Taner Kamacı, Gazze’de yaşadıklarını anlattı. İnsanların hastane koridorlarında bezden ev yaptığına değinen Kamacı, “Hastanenin içerisinde yer bulamayanlar, hastanenin dışında kalıyorlardı” dedi.
Trakya’dan Geçerken Topluluğu tarafından düzenlenen konferansın konuğu olan Gazze’de görev yapmış Op. Dr. Taner Kamacı, Gazze’de yaşananları anlattı. Gazze’de hastane içerisinde kalan insanların yaşantıları hakkında açıklamalarda bulundu. Kamacı, insanların bunca acıya rağmen şikâyet etmediğini söyledi.
“HASTANENİN KORİDORLARI İNSANLARLA DOLUYDU”
Kamacı, “Ben uluslararası bir dernek aracılıyla Amerika’dan gelen doktor arkadaşlarla beraber 2 haftalığına Gazze’de bulundum. Önce Mısır’a gittik. Orada toplanıp Gazze’ye geçtik. Gazze’nin asıl merkezi Kuzey Gazze. Orası tamamen yıkılmış durumda. Evlerin büyük bir kısmı bombalanmış ve yıkılmış. Sadece ev değil hiçbir şey kalmamış. Güney Gazze’nin de yüzde 70’i bombalanmış durumda. Biz oradayken sadece Refah şehri kalmıştı. Oraya da bombalamalar oluyordu ama en azından kara birlikleri gelmişti. Şu an 10 gündür Refah’a da saldırılar başladı. Gazzeliler biz oradayken ne pahasına olsun Refah’ı bırakmadılar. Biz oradayken Gazze’nin aktif çalışan 3 tane hastanesi kalmıştı. Normalde Gazze’nin 35 tane hastanesi var. Sadece 3 tanesi çalışıyordu. Şu an o 2 tanesini de kapatıldı. Maalesef şu anda sağlık hizmeti veren sadece bir hastane var. İnsanlar hastanenin içerisinde, koridorlarında, hastanenin çevresinde ve buldukları bütün boşluklarda kendilerine bir bezden çadır yapıyorlar. Çadır da denmez ama bir bezi çevirip kendine ev yapıyorlardı. Hastanenin bütün koridorları insanlarla doluydu. Merdiven boşluklarında bile aileler kalıyordu. Hastanenin içerisinde yer bulamayanlar, hastanenin dışında kalıyorlardı. Güvenlik anlamından hastane ve hastanenin çevresini güvenli buluyorlardı. Refah’ta yaşayıp evi bombalanmayanlar da bombalanma korkusuyla yine evlerinde yaşamıyorlardı. İnsanlar çadırlarda yaşıyor. Elektrik, su, lavabo, tuvalet, banyo, fırın ve ticaret yok. Alacakları bazı şeyleri var ama kimsenin alacak parası yok. Bütün bu yaşananlara rağmen şikayet etmiyorlardı. Elhamdülillah diyorlardı” dedi.
MERT ERİŞKİN