Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ve sağlık çalışanlarının İsrail’in Gazze’deki işgaline karşı başlattığı, Sessiz Yürüyüşün 9’uncusu Edirne’de gerçekleşti. Saraçlar Caddesi’nde yapılan açıklamada “Gazzeli sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışmaya, oralarda kurulacak hastane ve sağlık tesislerinde görev almaya hazırız” denildi.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ve sağlık çalışanları 9 haftadır her Cumartesi günü İsrail’in Gazze işgali ve hastanelerin bombalanması konusunda “Sessiz Yürüyüş” gerçekleştiriyor.
Bu hafta yürüyüş yapmadan Saraçlar Caddesi’nde, PTT binası önünde yapılan açıklamayı, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi 3’üncü sınıf öğrencisi Muammer Morkoç okudu. Dün Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirilen Pençe-Kilit harekatında şehit olan 9 askerimizin derin acı ve üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek açıklamasına başlayan Morkoç, “Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkemizin ve milletimizin beka ve güvenliği için terörle mücadeleyi azim ve kararlılıkla sürdürmektedir. Şahadet mertebesine yükselen kahraman askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile milletimize başsağlığı ve sabrı cemil ve gazilerimize acil şifalar diliyoruz. Sizi toprağa değil yüreğimize gömdük, vatan size minnettardır” dedi.
“İSRAİL İÇİN CEZA GÜNÜ YAKLAŞIYOR”
İsrail’in, Filistin topraklarında işlediği suçların büyüyerek devam ettiğini belirten Morkoç; “Terörist İsrail yalnızca Filistin halkına karşı değil, bütün insanlığa karşı, sadece Filistinli çocuklara değil, bütün çocuklara karşı suçludur. Nasıl ki hiçbir suç cezasız kalmaz, İsrail için de ceza günü hızla yaklaşmaktadır. Bugün biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak terör, soykırım ve işgal’e karşı yürüyüşümüzün 9. haftasındayız. Ülkemizde gündemin dağıtılıp Filistin’e desteğin azaltılmaya çalışıldığının farkındayız. Gazze halkı ise tam 98 gündür uçak ve bomba seslerine, yıkıma ve katliama karşı direniyor. Uyku, güvenlik hissi ve düzenli beslenme gibi insanın temel ihtiyaçlarından hiçbirine sahip olmadıkları 98 gün. Sağlık hizmetlerine ulaşım gibi bizim için paha biçilemez bir hak, oradaki insanlar için ölümden önceki son durak. Bütün bunlara, İsrail tarafından uygulanan teröre rağmen korkmayan ve yılmayan Gazze halkını, tutuklansalar da öldürülseler de görevleri başından bir an ayrılmayan Gazzeli sağlık çalışanlarını selamlıyoruz. Biliyoruz ki onlar kan görmeye, aralıksız çalışmaya, uykusuz kalmaya alışıktır. Ancak hastalarına yardım edememeye, onları çaresizce ölüme bırakmaya asla alışık değildir” ifadelerini kullandı.
“TUTUKLANAN DOKTORLAR SERBEST BIRAKILSIN”
Açıklamasında devlete ve uluslararası yardım kuruluşlarına seslenerek gazeli sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışmaya, orada kurulacak hastane ve sağlık tesislerinde görev almaya hazır olduklarını söyleyen Morkoç; “Bununla birlikte İsrail tarafından tutuklanan ve türlü işkencelere maruz bırakılan 54’ten fazla hekimin özgürlüklerine güvenli bir şekilde kavuşmaları için ve yıkılan hastanelerin yeniden yapılması, güvenli bir şekilde işlev gösterebilmesi için gereken bütün çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz. Tutuklanan hekimlerin ve yıkılan hastanelerin isimlerini basın kuruluşlarıyla paylaştık ve süreci takip ediyoruz. Meslektaşlarımız özgür, hastanelerimiz güvenli olana kadar durmayacağız” şeklinde konuştu.
ŞENER ŞENTÜRK