Eren; “Asgari Ücretli İnsanlar Gelemeyecek”

EÇGD Başkanı Ayten Eren, Musabeyli Korusu’nun Mesire Alanı olarak düzenlenerek girişlerinin ücretli yapılmasına tepki gösterdi. Eren, Edirne halkının yıllardır koruluğu ücretsiz olarak kullandığını belirterek; “İçeri yaya girişi 30 TL. 5 kişilik bir aile gelse 150 TL. Demek ki buraya asgari ücretle yaşayan insanlar gelemeyecek” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 10.06.2024 14:08
Haber Güncellenme Tarihi: 10.06.2024 14:08

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği (EÇGD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayten Eren, geçtiğimiz günlerde Edirne Valiliği tarafından açılışı gerçekleştirilen Musabeyli Korusu ile ilgili açıklama yaptı.

Edirne halkının yıllardır yeşil alan ihtiyacını karşılayan ve zaman zaman gönüllüler tarafından temizlik etkinlikleri de düzenlenen koru, Edirne Valiliği Musabeyli Mesire Alanı olarak açılırken; giriş ücretleri tabelası ile dikkat çekti. Giriş ücretleri tabelasında yer verilene göre yaya ve bisiklet girişi 30 TL, motosiklet girişi 50 TL, otomobil girişi 100 TL, karavan girişi (günlük) 400 TL, minibüs girişi 250 TL, midibüs girişi 400 TL ve otobüs girişi 600 TL oldu. Tabelada giriş öncesi bilet alınması gerektiği uyarısına da yer verilirken; halkın yıllardır ücretsiz kullandığı korunun ücretli olmasına sosyal medyada bazı vatandaşlar tepki gösterdi.

HALKIN TEPKİSİNE DİKKAT ÇEKTİ

EÇGD Başkanı Ayten Eren de tepkilerin artması üzerinde Batı Ekspres’e konuyla ilgili açıklama yaptı. Eren, girişlerin ücretli yapılmasına tepki gösterirken; halkın Söğütlük Kent Ormanı’nın da ücretli olarak açılmasından duyduğu kaygıyı da dile getirdi.

“HALK ÜCRETSİZ OLARAK PİKNİĞİNİ YAPABİLİYORDU”

Eren, Musabeyli Korusu’nun yıllardan beri halk tarafından kullanıldığını belirterek; “Halkın kullandığı ama devletin de bakımını pek yapmadığı bir alandı. Ama halk yine de bir şekilde kullanıp ücretsiz olarak pikniğini yapabiliyordu. Devletin, bu tür alanları halkın her türlü sosyal ihtiyaçlarına sunması gerekir. Ama temiz olarak sunması lazım. ‘Halk kirletiyor, biz de bunu paralı yaptık’ demenin bir mantığı yok. Çünkü bunda kamu yararı yok” ifadelerini kullandı.

“SADECE PARASI OLANLARIN KULLANABİLECEĞİ BİR ALANA DÖNÜŞEBİLİR”

Musabeyli Mesire Alanı’nın ticarethaneye dönüşebileceğini söyleyen Eren; “İçine lokanta gibi mekânlar konabilir ki şu anda da bazı şeyler konmuş. Orası ticarileşerek eklentilerin yapılmaya devam ettiği ve sadece parası olanların kullanabileceği bir alan haline dönüşebilir. Oysa bu durum, sosyal devlet anlayışına hiç uymayan bir durumdur. Ticarileştirmek, devletin vermesi gereken hizmetlerden kaçtığı bir şeydir. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Burası ücretsiz olmalı ve buna karşılık devletin oraya gerekeni yapması lazım. Bekçi koyması gerekiyorsa koymalı. Orasının güvenliği, temizliğini sağlamak devletin görevidir” dedi.

“DOĞAL KORULUK OLARAK GELECEĞE AKTARILMALI”

Eren, Musabeyli Korusu’nun bazı bölümlerine asfalt atıldığına dikkat çekerek; “Çağımızda bir korunun içine asfalt atılmasını anlayamıyorum. Artık dünya değişti, iklim krizi var. Bu tamamen popülizmdir. Günü kurtarmak için yapılan şeyler. Oysa bizler, doğamızı, ağacımızı olduğu gibi geleceğe bırakmak üzere düşünmemiz lazım. İklim krizi kapımıza dayanmış, biz hâlâ beton atıyoruz, böyle alanları ticaret için bozuyoruz. Böyle bir şey olamaz. Bu durum dünyada böyle değil. İnsanlar bütün dünyada kitabını, gazetesini alıp, bir ağacın altına oturarak doğal yönünü kullanıyorlar. Bizde hep ‘bir şey satalım, ticaret yapalım’ mantığı var. İçeri yaya girişi 30 TL. 5 kişilik bir aile gelse 150 TL. Demek ki buraya asgari ücretle yaşayan insanlar gelemeyecek. Minibüsle, otobüsle geldiğini düşünürsek yine çok yüsek tutuyor. Hatta karavan yeri bile var. Koruluğun içinde böyle bir şeyi yapamazsınız. Ama koruluğu, mesire yerine çevirmişler. Oysa burası mesire yeri değil. Burası doğal koruluk ve geleceğe böyle aktarılması lazım” sözlerine yer verdi.

“HER ŞEY PARA DEMEK DEĞİLDİR”

Edirne halkının Musabeyli Korusu’nun ardından Söğütlük Kent Ormanı’nın da ücretli giriş ile açılabileceğine dair kaygıları olduğunu dile getiren Eren; “Söğütlük, yürüyüş mesafesinde olduğu için Edirne halkının en çok kullandığı yerlerden biriydi. Bakımı yapılmadığı için, ‘Burası kirli’ denildi. Burasının bakımını Orman Şube Müdürlüğü yapacak, Belediye de çöpünü temizleyecek. Olması gereken bu iken, burasını millet bahçesi yapmaya karar verdiler. Doğal oluşan ormanlar bunun yapılmaması gerekiyor. Buraya da para ile girilmesi kararı verilirse işletme mantığıyla yürütülmesi demektir. Oysa devletin görevi, kamunun hizmetinde olmaktır. Kamuya dinlenmesi, gezmesi için bir alan yaratmaktır. Mahkemeyi kaybetmene rağmen burasını kapatıyorsun ve içeride bir şeyler yapılıyor. İçeride ne olduğundan halkın, sivil toplum örgütlerinin haberi olmuyor. Hiçbir açıklama da yapılmıyor. EÇGD olarak biz, yanımıza uzmanları alarak oraya girip gezmek istiyoruz. Sonuçta 2-3 kişi münasip görüyor diye halkın ormanını istediğiniz gibi yapamazsınız. Meriç nehrine seddeler yaparak ormanın biyolojik yapısını zaten bozdunuz. Meriç nehrinin üzerine kum ocağı, Arşimet türbinli elektrik santrali projeleri yaptınız ve hâlâ zarar devam ediyor. Seddeler bitti şimdi cam seddeler konacakmış. Bunları hiç kimseye danışmadan yapamazsınız. Bu kentin sahibi olan insanlar var. Onların temsilcileri, sivil toplum örgütleri, meslek odaları var. Bunlarla görüşmeniz gerekiyor ama bildiğinizi okumaya devam ediyorsunuz. Burası paralı olmamalı, halka açık olmalı ve doğal hayat korunmalı. Ticari akıldan uzaklaşılmalı çünkü her şey para demek değil. Bu sadece parası olanların alacağı bir hizmet değil; kamusal bir hizmettir” dedi.

UĞUR AKAGÜNDÜZ