Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Edirne Şubesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim müfredatındaki değişikliklerine tepki gösterdi.
Saraçlar Caddesi’nde düzenlenen basın açıklamasına, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edirne Şubeler Platformu’na bağlı sendikalar, bazı oda ve sivil toplum örgütleri ile siyasi partiler destek verdi.
“ÖRGÜTLÜ SENDİKARLAR VE KAMUOYUNDAN UZAK”
Şube Başkanı Ahmet Acet tarafından okunan basın açıklamasında, laiklik ve bilim karşıtı yeni müfredatı reddettikleri vurgulanırken; “Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), geçtiğimiz yıllar içinde defalarca değiştirilen, eğitim müfredatında bir kez daha kapsamlı değişiklikler yapmış ve taslak programları yayımlamıştır. 2024/2025 eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, 1, 5 ve 9’uncu sınıflarda uygulanmaya başlanacak olan müfredat gibi önemli bir konuda yapılan hazırlıkların eğitim alanında örgütlü sendikalar ve kamuoyundan uzak şekilde gerçekleştirilmiştir” ifadelerine yer verildi.
“KAMUOYU İLE AÇIK OLARAK PAYLAŞILMAMIŞTIR”
Acet, müfredat hazırlıklarının kamuoyu ile açık olarak paylaşılmadığına dikkat çekilerek; “Müfredat hazırlıklarının kimler tarafından yapıldığı ve nasıl geliştirildiği, hangi komisyonların ve kurumların (dernek, vakıf vb) bu komisyonlarda görev aldığı, programı geliştiren bireylerin yetkinlikleri ve uzmanlık alanlarının ne olduğu kamuoyu ile açık olarak paylaşılmamıştır. Müfredat değişiklik sürecinin kamuoyuna açık ve şeffaf şekilde yürütülmemiş olması yeni müfredata yönelik tepkilerin haklılığını ortaya koymaktadır” dedi.
“TARTIŞILARAK BELİRLENMESİ GEREKİR”
Müfredat değişikliklerinin tartışılarak belirlenmesi gerektiğini söyleyen Acet; “Normal koşullarda müfredat değişikliklerinin içeriğinin ne olacağı, nasıl bir değişiklik önerildiğinin bütün yönleriyle, bilim insanları, eğitim bilimciler ve eğitim sendikalarının görüşleri alınarak, çeşitli yönleriyle tartışılarak belirlenmesi gerekir. Ancak MEB, ülkenin bugünü ve geleceğini yakından ilgilendiren böylesine önemli bir konuda ‘yangından mal kaçırır gibi’ hareket etmiştir. Hazırlıklarının on yıl sürdüğü açıklanan müfredat değişiklikleri için sadece bir hafta değerlendirme süresi belirlenmiş, eleştiri ve öneriler dikkate alınmadan değişiklikler onaylanmıştır” sözlerine yer verdi.
“DİNSELLEŞME KUŞATMASININ EN TEHLİKELİ AŞAMASI”
Acet, MEB’in ÇEDES ve benzeri projelerine de dikkat çekerek; “MEB’in ÇEDES ve benzeri projeler üzerinden eğitim sistemi içine faaliyet alanı açtığı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yanı sıra iktidarla iç içe olan dini vakıf ve cemaatler tarafından okullar, yurtlar, kurslar vb kurumlar tıpkı bir örümcek ağı gibi çepeçevre kuşatılmış durumdadır. Yeni müfredat değişiklikleri eğitim kurumları başta olmak üzere, eğitim sisteminde yaşanan dinselleşme kuşatmasının en son ve en tehlikeli aşamasını oluşturmaktadır” dedi.
“LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM GERİ PLANA İTİLDİ”
Müfredatta laik ve bilimsel eğitimin geri plana itildiğini belirten Acet; “MEB’in müfredat değişikliklerinde laik ve bilimsel eğitim geri plana itilirken, bütün ders kitaplarında ‘milli ve manevi değerler’ merkeze alınmıştır. MEB’in öncelikli hedefi eğitimin bilimsel esaslara dayanmasından çok, iktidarın siyasal ideolojisinin eğitim müfredatı ve ders kitapları üzerinden açık ve gizli olarak öğrencilere aktarılmasıdır. Müfredat taslağı başlığının ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ olarak belirlenmiş olması bu nedenle tesadüf değildir” ifadelerine yer verdi.
“TEK ADAM REJİMİNİN HEDEFLERİ MÜFREDATA YERLEŞTİRİLMİŞTİR”
Acet, MEB’in müfredat değişiklikleri ile asıl hedefinin düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen itaatkâr nesiller yetiştirmek olduğunu vurgularken; “Bunun için öğretim programlarında bilimsel eğitim ile ilgili olan pek çok nokta özenle ‘sadeleştirme’ ya da ‘ayıklamaya’ tabi tutulmuş, tek adam rejiminin siyasal ve ideolojik hedefleri eğitim müfredatına yerleştirilmiştir. Eğitim müfredatında yapıldığı söylenen ‘sadeleştirme’ ile doğrudan bilim, tarih, felsefe ve sanat derslerinin hedef alınmıştır. Bazı derslerde ünite ve kazanım sayıları azaltılmış, 12 Eylül darbecilerinin ‘tek ırk, tek din, tek mezhep’ anlayışı üzerinden ‘Türk-İslam sentezi’ yaklaşımını merkeze alan değişiklikler yapılmıştır” dedi.
“SİYASAL BİR NİTELİK TAŞIMAKTADIR”
Öğrencilere verilecek bilginin siyasal bir nitelik taşıdığına dikkat çeken Acet; “Eğitim sistemi açısından öğrencilere verilecek bilginin belirlenmesi, seçilmesi, müfredat ve ders kitapları üzerinden öğrencilere aktarılması süreci pedagojik olduğu kadar, siyasal bir nitelik de taşımaktadır. Bu durumun somut bir sonucu olarak yeni eğitim müfredatı, farklı yaş gruplarındaki çocuk ve gençlerin gerçek ihtiyaçlarından çok, iktidarın siyasal çizgisine paralel şekilde hazırlanmıştır. Bu durum, yapılan değişikliklerin başta eğitim alanı başta olmak üzere, toplumun farklı kesimleri tarafından haklı olarak tepkiyle karşılanmasına neden olmaktadır” sözlerine yer verdi.
“DEMOKRATİK BİR MÜFREDAT HAZIRLANMALIDIR”
Acet, müfredatın öğrencilere verebileceği hiçbir şey olmadığını savunurken; “Bireycilikle, milliyetçilikle, dini-milli değerler ve rekabet ile yoğrulmuş, bilimsel, sanatsal, estetik yönden zayıf, büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir dilin kullanıldığı bir eğitim müfredatının çocuklarımıza, öğrencilerimize verebileceği hiçbir şey yoktur. Eğitim müfredatı, öğrencilere yaşamı bir bütün olarak kavramayı hedefleyen, çocuk ve gençlerin çok yönlü gelişimlerine hizmet edecek öğrenme yaşantılarını içeren laik ve bilimsel bir içerikte olmalı, çokdillilik temellinde anadili eğitimini esas alan yeni ve demokratik bir müfredat hazırlanmalıdır” dedi.
“YENİ MÜFREDATI REDDEDİYORUZ”
Eğitim-Sen’in müfredatı reddettiğini belirten Acet; “Eğitim Sen olarak eğitim müfredatı olmaktan çok uzak olan ve tek adam rejiminin yaratmaya çalıştığı dini esaslara dayalı toplum modelini temel alan, laiklik ve bilim karşıtı yeni müfredatı reddediyoruz. Eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimiz, velilerimiz ve tüm kamuoyu ile birlikte bilime ve laik eğitime açıkça meydan okumak anlamına gelen müfredat değişikliklerine karşı birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu. Acet’in konuşmasının ardından eylem sona erdi.
UĞUR AKAGÜNDÜZ