EDİRNELİ ŞEVKET SÜREYYA’YI EDİRNELİLERE ANLATTI

Edirne Belediyesi tarafından 9’uncusu düzenlenen Edirne Kitap Günleri Söyleşi programında Prof. Dr. Ahmet Emre Ateş, “Şevket Süreyya Aydemir’in Düşünce Dünyası ve Edirne” isimli söyleşi gerçekleştirdi.

Haber Giriş Tarihi: 14.10.2023 17:27
Haber Güncellenme Tarihi: 14.10.2023 17:27
https://batiekspres.com/

Edirne Belediyesi tarafından 9’uncusu düzenlenen Edirne Kitap Günleri Söyleşi Programı Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. Prof. Dr. Ahmet Emre Ateş, “Yazar Şevket Süreyya Aydemir’in Düşünce Dünyası ve Edirne” söyleşisini gerçekleştirdi.

ŞEVKET SÜREYYA’NIN ÇETECİLİK ANISI

Şevket Süreyya’nın Edirne’de ki çetecilik anılarını anlatan Pof. Dr. Ahmet Emre Ateş “1902-1903 yıllarında Makedonya'daki komitacılık ve Bulgar çeteciliği Şevket Süreyya'nın çocukluğunda derin iz bırakır. Mahallede oynadıkları başlıca oyun çete savaşlarıdır. Haliyle o dönemlerde, Edirne bir sınır ve garnizon şehridir. Şehrin genel görünümünde kışlalar, surlar, sokaklarda söylenen marşlar hep askerliği hatırlatır. II. Osmanlı Ordusunun karargâhı olan askeri bir şehir. Askerlik fikri ile vatan fikrinin sıkı sıkıya bağlı olduğu bir düzlemde şehir kültürü açısından devlete duyulan sadakat ön planda olur. Edirne'ye ilişkin çocukluk anılarında Şevket Süreyya Aydemir, mahalle arkadaşlarıyla oynadığı çetecilik veya komitacılıktan bahsetmektedir. Bazen de aynı mahallenin çocukları arasında oynanan bu oyunlar, özellikle komşu Rum veya Bulgar mahallesindeki çocuklarla karşılaşmaları sonrasında Müslüman ve Hristiyan çocuklar arasında ‘gerçek bir çete çatışması’ haline dönüşmektedir. Şevket Süreyya çocuk çeteleri ile ilgili bir anasını şöyle aktarmaktadır: Bir defasında, kavgayı, ayırmaya gelenler de birbirlerine girmişlerdi. Bıçaklar sıyrılmış, kafalar yarılmıştı. Yetişen polisler, artık ilerleyen akşam karanlığı içinde, tarafları kendi mahallelerine sürüklerken, her nasılsa sağdan soldan birkaç silah patlamıştı. O gece hem Müslüman hem Hıristiyan mahalleri, sabaha kadar silah seslerinden inledi durdu. Şevket Süreyya'ya göre; bütün bunlar, aynı devletin uyruğu, fakat yüzyıllardan beri birbirine kaynaşmayan ırkların çocukları arasında, ilerde olacak kanlı hesaplaşmaların küçük hazırlığıydı. Balkan Savaşları’nın öncesinde Edirne'de yaşanan gerginlikler, sadece şehrin günlük yaşamında değil, çocukların zihninde yerleşmeye başlamıştır” dedi.

“HİZMET AŞKI İLE YANIP TUTUŞUYOR”

Şevket Süreyya Aydemir’in hizmet aşkı ile yanıp tutuştuğuna değinen Ateş “Dünya görüşü ve politik duruşu itibarıyla önce Osmanlı vatanseveri, sonra pantürkist, komünist, sosyalist, sonunda ulusalcı, Kemalist bir aydındır. Fakat sonuç olarak, hepsinde hizmet aşklıyla yanıp tutuşan önemli bir Türk aydındır. Tek Adam, İnönü, Menderes ve Kadro Hareketi vb. çalışmaları onu Türk milliyetçiliğinin önemli bir ismi haline getirir” ifadelerine yer verdi.

“KADROCULAR TOPRAK REFORMU YAPILABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORDU”

Kadro Hareketi hakkında bilgi veren Ateş şöyle konuştu: “15 Ocak 1931 tarihinde Ankara Türk Ocağı'nda ‘İnkılabın İdeolojisi’ başlığıyla verdiği konferansta Cumhuriyet'in 1930'ların ilk yarısındaki entelektüel ve ideolojik yönelimin rehberi olur. Kadro Hareketi ve dergisi (1932-1934) Cumhuriyet'in ilk yıllarının ideolojik söyleminin tanımlanmasında ve resmî ideolojinin oluşmasında önemli bir yer. Kadrocular, Türkiye'de henüz kapitalist bir sistemin kurulmadığı ve feodal düzenden gelenlerin artık belirleyici olmadığı bir dönemde olduklarını düşünürler. Kurutuluş Savaşı’nı yürüten ekip belli bir sınıf temsilcisi değildirler. Devletin dönüşümü için belirli bir sınıfın olmaması ve bütün ulusu temsil edecek bir yapı vardır. Atatürk'ün önderliğinde toprak reformu yapılabilir diye düşünürler.”

“İDALİST BİR HAREKET ADAMI”

Soy isminin neden Aydemir olarak seçtiğini anlatan Ateş: “Turanı düşünceden Kemalizm’e vardığı bu dönemde Müfide Ferit'in ‘Aydemir’ adlı karakterinden etkilenerek soyadını seçer. Kendi deyimiyle maddi silahları reddeden, sadece kendi imanına, güvenen bir ülkü ve gönül adamıdır. İdealist ve bir hareket adamı” diye konuştu.

Söyleşi sonunda 9’uncu Edirne Kitap Günleri Genel Koordinatörü Ender Bilal tarafından Prof. Dr. Ahmet Emre Ateş’e teşekkür edilerek çiçek takdim edildi.

MERT ERİŞKİN