Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Edirne’nin Kaleiçi semtinde bulunan tarihi Saint Antonio İtalyan Kilisesi’nde barok konseri düzenledi.
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarından Doç. İzzet Nazlıaka’nın barok viyolonsel ile sahne aldığı konserde, Nazlıaka’ya kemanda Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Ahmet Hamdi Zafer ve basso continouda Doç. Musa Eren İşkodralı eşlik etti. Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu ve ünlü sanatçı Cihat Aşkın’ın da seyirciler arasında yer aldığı konserde, Edirneliler tarihi kiliseyi doldurdu.
“BİR KİLİSEDE ÇALMAYALI 40 YIL OLDU”
Konser öncesi sanatseverlere konuşma yapan Doç. İzzet Nazlıaka, Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na teşekkür ederek; “Çok keyifli bir yer. Benim için de değişik bir deneyim. Çünkü bir kilisede çalmayalı 40 yıl oldu. Böyle güzel bir mekân ve akustik açıdan çok farklı. Normal bir konser salonundan çok farklı tınıyor. Barok konser tabiri, konserlerde çok kullanılıyor ama bu akşam barokun anlamında sizin için de, benim için de değişik bir gece olacak. Barok viyolonsel, biraz daha farklı. Üzerindeki teller bağırsak üzerine sargı kaplama. Kullandığım arşe, barok dönemine ait. Viyolonselin altında pik denilen çubuğu yok. Barok viyolonselde pik diye bir şey yok. Akordu da normal konsere gittiğinizde duyduğunuz akorttan farklı. Yaklaşık yarım ton daha pes. Bu akşam programda ilk Bach ile başlayacağız. Ben Bach çaldıktan sonra Musa İşkodralı ile 4 tane Boccherini sonatı çalacağız. Arkasından Ahmet Hamdi Zafer ile yeniden Bach çalacağız. Sonra onlar Campioni’nin bir eseriyle devam edecekler. İyi seyirler diliyorum” ifadelerini kullandı.
SANATÇILAR AYAKTA ALKIŞLANDI
Nazlıaka, konuşmasının ardından solo olarak Johann Sebastian Bach’ın eserlerini seslendirdi. Konserde daha sonra İtalyan besteci Luigi Boccherini’nin eserleri Nazlıaka ve İşkodralı tarafından icra edildi. Boccherini’nin eserlerinin ardından Zafer ile Nazlıaka, Bach’tan bir eserle konsere devam ederken; konser, Zafer ve İşkodralı’nın Campioni’nin eserini seslendirmesi ile sona erdi. Konserin ardından sanatçılara çiçek takdim ederken; katılımcılar da sanatçıları ayakta alkışladı.
“KONSERLERİN DEVAMI GELECEK”
Konserin ardından konuşma yapan Zafer, Kaleiçi semtindeki sanat hayatının önemine dikkat çekerek; “Havaların ısınmasıyla beraber bu tarihi atmosferde bu akşam barokun en ünlü Alman ve İtalyan bestecilerinden eserler seslendirdik. İnşallah bu konserlerin devamı havaların ısınması ile birlikte gelecek. Önemli olan Kaleiçi’ndeki sanat hayatının Trakya Üniversitesi vasıtasıyla şekillenmesidir. Geldiğiniz için çok teşekkür ediyoruz” dedi.
“KENDİMİ ŞANSLI ADDEDİYORUM”
Konserin ardından Nazlıaka ve Zafer, Batı Ekspres’e de açıklamalarda bulundular. Nazlıaka, Edirne’nin tarihi bir şehir olduğunu vurgularken; “Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın bana bu fırsatı sağlayıp böyle bir ortamda konser vermemize vesile oldukları için çok memnunum. Ankara’da böyle fırsatlarımız olmuyor. Sonuçta Edirne tarihi bir şehir. İnanılmaz bir tarihi hazinenin üzerinde oturuyor. Bunun tekrar canlanmaya başlaması ki 6 sene önce de Büyük Sinagog’da çalmıştık, kişisel olarak çok keyif aldım. Entelektüel müziğin buralarda seslendirilmesine vesile olmaktan dolayı da kendimi şanslı addediyorum” sözlerine yer verdi.
“İTALYAN KİLİSESİ MÜZİĞİMİZE BİRE BİR OTURUYOR”
Edirne’de üçüncü kez sahne aldığını belirten Nazlıaka; “Daha önce de konservatuvarda çalmıştık. İnşallah son da olmayacak. İtalyan Kilisesi müziğimize de bire bir oturuyor. Özellikle Bach’ın tam aklındaki müziği bu akşam çaldık. Çaldığım enstrüman da Bach’ın duyduğu sesleri üreten bir enstrüman. Bach, 1721’de bağırsak tel, 415 akort ile tam kendi eserlerini yazdığı, duyduğu ses. Günümüzde çalınan aslında farklı ses. Biz daha otantik bir yorum yapıyoruz. O yüzden kendimi çok şanslı görüyorum. Harika bir mekan. Seyirci çok keyifliydi. Bir müzisyen daha ne isteyebilir ki? Umarım en kısa zamanda yine aslına uygun bir müzikle buralarda olup Edirne seyircisine kendimi ifade etmek gurur verir” dedi.
“BURADA YÜZYILLAR SONRA BİR İTALYAN BESTECİSİNİN ESERLERİ SESLENDİRİLDİ”
Nazlıaka’nın ardından konuşan Zafer de İtalyan Kilisesi’nde uzun zaman sonra yeni bir konser gerçekleştirdiklerini söyleyerek; “Bu konser bizim için atmosfer açısından güzel oldu. Hem de biraz moral oldu. Burada en büyük pay Sayın Rektörümüzündür. Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun destekleri olmasa biz bu konseri gerçekleştiremezdik. İzzet Nazlıaka bizi kırmadı, Hacettepe Üniversitesi’nden geldi. Amacımız; havaların ısınmasıyla beraber Kaleiçi’ndeki halkımıza yönelik üniversitemizin dokunuşlarının olmasını istiyoruz. Burasının kültür hayatına, hem insanlara biraz moral, hem de müzik açısından bilinçlendirmek amacıyla burada konserler yapmaya tekrar başladık. Daha önce uzun bir pandemi dönemi vardı. Daha sonra büyük depremler oldu. Allah inşallah bir daha böyle acılar yaşatmaz. Şimdi İtalyan Kilisesi tekrar bizlere kapılarını açtı. Biz de uzun zamandan beri ilk konserimizi gerçekleştirdik. Konserimizde barokun önemli Alman ve İtalyan bestecilerinin eserlerinden seslendirdik. Bu da bizim için güzeldi. Belki de burada bir ilk oldu. Yüzyıllar sonra burada ilk defa bir İtalyan bestecisinin eserleri seslendirildi. Bu da bizim için önem taşıyor. Bunun da seslendirilmesinin Trakya Üniversitesi vasıtasıyla olması bizim için daha büyük bir mutluluk” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ