EDİRNE’DE VAMPİR OLAYLARI!

Tarihçi Yazar Mehmet Berk Yaltırık, Edirne’de geçen bir vampir hikâyesi olan son eseri Hunâşamzade’nin söyleşisinde, Osmanlı dönemindeki tarihi kayıtlarda yer alan Edirne’deki 3 ayrı vampir olayını anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 22.10.2023 17:35
Haber Güncellenme Tarihi: 22.10.2023 17:35
https://batiekspres.com/

Türkiye’de korku-fantastik edebiyatının en önemli yazarları arasında gösterilen tarihçi ve yazar Mehmet Berk Yaltırık, Edirne Belediyesi tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen Edirne Kitap Günleri’nde okurları ile bir araya geldi.

Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ve Belediye Konservatuvarı Salonu’nda düzenlenen “Edirne’yi korku kurgusunda işlemek: Hunâşamzade” konulu söyleşide okurları ile bir araya gelen Yaltırık, İthaki Yayınları’ndan çıkan son eseri Hunâşamzade’yi anlattı.

“EDİRNE’DE GEÇEN BİR VAMPİR HİKAYESİ OLDU”

Yaltırık, 1900 yılların başında Edirne’de geçen resimli kısa romanı Hunâşamzade’nin kapağının ve çizimlerinin illüstratör ‘Ebrahel Lurci’ tarafından yapıldığını belirtirken; “Hunâşamzade novellası, aslında bir roman taslağıydı. Yazarken, ‘Bunun bazı sahneleri resimlendirilse nasıl olur?’ dedim ve benim bütün kitaplarımın kapaklarını çizen Ebrahel Lurci’ye danıştım. O da kabul etti ve eklenen resimlerle resimli bir korku novellası olarak Edirne tarihini anlatan, tarihi Edirne’de geçen bir vampir hikâyesi oldu” ifadelerini kullandı.

“EDİRNE FOLKLORU VE HALK HİKAYELERİ İLGİMİ ÇEKTİ”

Edirne’nin tarihinin işlenmeye çok uygun olduğunu söyleyen Yaltırık; “Bana birçok okurum, ‘Sizin en büyük şansınız yıllar önce yolunuzun Edirne’yle kesişmesidir’ demiştir. Üstelik 1912 Balkan bozgunundan başlayarak belirli hüzünlü göç hikâyelerinin çok yoğun olarak bir araya geldiği bir coğrafya olduğu için insan tarihe ve kültüre kayıtsız kalamıyor. Edirne, folkloru ve halk hikâyeleriyle de çok ilgimi çekti. Edirne’ye ilk taşındığımda insanların Balkan Savaşları ile ilgili anlattıkları çok ilgimi çekti. Benim ilk ilgi alanımdı. Kütüphaneler haricinde sokakta rastladığım bir yaşlıya sorduğum zaman bile babasından, dedesinden aktarılanı anlatıyordu. Ben de ilk defa Balkan Savaşları’nı araştırarak Edirne’ye merak duymaya başladım” dedi.

“DRACULA BİR DÖNEM EDİRNE SARAYI’NDA YAŞAMIŞ”

Yaltırık, Edirne’nin Balkan coğrafyası kadar kültürel açıdan zengin bir şehir olduğunu belirterek; “Burada her taşın, toprağın altında sayısız hikaye var. Bu da hep üzerinde yaşayanların değil de dışarıdan görebilenlerin fark ettiği bir hazine. Örneğin; Dracula Eflaklı, bir dönem Edirne Sarayı’nda yaşamış. Ama malzemeden en çok faydalanan biz ya da Romenler değiliz. En çok faydalanan Batılılar olmuş. Romanya, bunun ekmeğini yiyerek son zamanlarda Dracula turizmini ortaya çıkarıyor. Popüler kültürün sayesinde oluşan Dracula turizmi var ama bunu kendileri ortaya çıkarmamışlar” sözlerine yer verdi.

“GÖBEĞİNDEN TOPRAĞA ÇAKILA”

Edirne’de tarihi belgelerde geçen vampir olaylarını da açıklayan Yaltırık; “İlk denk geldiğim anekdotlardan biri miladi 1698-99 döneminde meydana geliyor. Ama Osmanlı literatüründe cadı ve hortlak, vampire verilen isimdir. Olaylardan biri bugün Yunanistan’da bulunan Maraş köyünde, diğeri de Yıldırım semtindeki Hacı Sarraf Mahallesi’nde geçiyor. Osmanlı tarihinde geçen bir mektup. Edirne Kadısı Mehmet Efendi, Sadrazam Hüseyin Paşa’ya yazıyor. Edirne Kadısı Mehmet Efendi diyor ki; ‘Cadı meselesi için Edirne Kadısı’nın ilamı. Edirne şehrine bağlı Maraş köyünün ahalisinin mahkemede ifade verip halen adı geçen köyde bulunan mezardan, daha önceden vefat etmiş olan Bıyıklı Ali adlı kişinin kabrinde kötü ruh alametleri nedeniyle korku altındadır. Vaka, Rumeli eyaletinde kafirlerden helak olan bir zımninin mezarında bu çeşit alametlerin olması söz konusu olmuşsa, bir kazık ile göbeğinden toprağa çakıla, defetmeye yeterli gelmezse kabri açılıp mezara konulduğu gibi olmayıp değişik bir hal ile benzinde kırmızılaşma görülürse başının kesilip ayak tarafına koysunlar’ diye yazılmış” dedi.

HACI SARRAF MAHALLESİ’NDEKİ VAMPİR OLAYI

Yaltırık, Yıldırım semtindeki Hacı Sarraf Mahallesi’nde geçen vampir olayını da açıklarken; “İlk olaydan sonra Sadrazam’dan Edirne Subaşısı’na bir mektup gitmiş. Sadrazam, mektupta diyor ki; ‘Bir kere daha gerçekleşen cadı hadisesi ile yazılar buyruldu. Edirne’de El-Hacı Sarraf Mahallesi’nin halkı mahkemeye gelip, adı geçen mahallenin yakınında bulunan Müslüman mezarlarında, 3 ay önce vefat eden Cennet Hatun’un kabrinde cadı alametleri meydana geldiğinden korku hali olmuştur’ diye bir şikayet var” ifadelerine yer verdi.

EDİRNE’DE MÜSLÜMAN HOCA İLE HRİSTİYAN PAPAZDAN VAMPİR TEMİZLİĞİ

Edirne’de 1872 tarihinde de vampir olayının yaşandığına dair kayıtların bulunduğunu belirten Yaltırık; “Olaya göre; Edirne’de Müslüman bir hoca ile Hristiyan bir papaz, şehri vampirlerden temizlemeyi başaramayınca okuyup üfleyen Türk çağırılmış. Vampirler yok edilene kadar şehir halkını yatıştırmak mümkün olmamış. Okuyup üfleyen Türk olarak geçiyor ama eskiden bunlara ‘Cadıcı’ deniyor. Balkanlar’da ‘Cadıcı’ olarak tanınan bir grup insan var. Bunlar bir şekilde soydan dolayı vampir özellikleri taşıdıklarına inanılıyor ama vampirleri öldürebilecekleri kabul edilen kimselerdir. Ahali bunlara ‘Cadıcı’ diyor ve bir cadı musallat olduğunda bunlar çağırılıyor” diye konuştu.

SÖYLEŞİNİN ARDINDAN KİTAPLARINI İMZALADI

Yaltırık’ın söyleşisi, soru ve cevap bölümünün ardından sona erdi. Yaltırık, söyleşinin ardından okurları için kitaplarını imzaladı.

UĞUR AKAGÜNDÜZ