Edirne’de 1 Mayıs coşkusu

Edirne’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, halaylar ve türkülerle kutlandı. İşçilerin taleplerini açıkladığı günde Edirne’de bir araya gelen binlerce kişi 1 Mayıs’ı coşkuyla kutladı.

Haber Giriş Tarihi: 01.05.2024 14:53
Haber Güncellenme Tarihi: 01.05.2024 14:53

Edirne’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşkuyla kutlandı. Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’dan kutlama programına katılan konfederasyonlar, sendikalar, siyasi partiler, odalar ve sivil toplum örgütleri, Şükrüpaşa İlkokulu önünde bir araya gelerek, Atatürk Bulvarı üzerinden Saraçlar Caddesi’ne yürüdü.

Saraçlar Caddesi’nde düzenlenen kutlama programı, TÜRK-İŞ Edirne İl Temsilcisi ve TES-İŞ Edirne Şube Başkanı Zeki Şişko, DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Caner Makasçı, Birleşik Kamu-İş Edirne İl Temsilcisi Nedim Zobar, KESK Edirne Platform Sözcüsü ve Eğitim-Sen Edirne Şube Başkanı Ahmet Acet, TMMOB Edirne İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Yılmaz Eren, Edirne Tabip Odası Başkanı Gürcan Altun, Edirne Diş Hekimleri Odası Başkanı Hasret Kolcular ve Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın’ın katılımcıları selamlaması ve 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günlerini kutlaması ile başladı.

MAKASÇI VE SUMSAL BİRLİKTE OKUDU

Programda 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü konuşmasını DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Caner Makasçı ve SES Edirne Şube Sekreteri İnci Sumsal yaptı. Makasçı, konuşmasında 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlarken; “Bugün dünyanın dört bir yanındaki sınıf kardeşlerimizle beraber demokrasiye, adalete, özgürlüğe, eşitliğe barışa ve kardeşliğe dair umutlarımızı ve taleplerimizi haykırıyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında meydanlarda buluşarak ekmeğimizin her gün küçülmesine, adaletin terazisinin tamamen bozulmasına, en temel hak ve özgürlüklerimizin gasp edilmesine karşı hep bir ağızdan ‘dur’ diyoruz” ifadelerini kullandı.

EDİRNE’DEN TAKSİM’E SELAM GÖNDERDİ

Makasçı, 1 Mayıs’ta Türkiye ve dünyanın meydanlarında buluşan milyonların gözü kulağının Taksim’de 1 Mayıs alanında olacağını söyleyerek; “Milyonlarca kalp, Taksim 1 Mayıs alanında atacak. Başta Taksim olmak üzere ülkenin dört bir yanındaki 1 Mayıs alanlarında olan işçiler, kamu emekçileri, mimarlar, mühendisler, hekimler, emekliler, kadınlar ve gençler kol kola, omuz omuza hakkını, hukukunu savunuyor. Taksim'e, Taksim için direnenlere selam olsun” dedi.

“İNSANCA YAŞAMAYI HAK EDİYORUZ”

İşçiler, emekliler ve emekçilerin Türkiye’nin büyük çoğunluğu olduğunu belirten Makasçı; “Bizler üretiyoruz, bizler çalışıyoruz, bizler bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini emeğimizle var ediyoruz ve insanca yaşamayı hak ediyoruz. Ancak bugünlerde değil insanca yaşamak, hayatta kalmak dahi giderek zorlaşıyor. İnsanca yaşayamıyorsak bu ülke fakir olduğu için değil; ülkenin kaynakları yetersiz olduğu için değil. Bu ülkenin kaynakları hepimizi insanca yaşatmaya yeter. Yeter ki kaynaklarımız rantçılara, sermayeye, faize, saraya, şatafata, silaha, savaşa değil işçilere, kamu emekçilerine, emeklilere ve kamu hizmetlerine kullanılsın. Yeter ki çarkları zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için dönen bu düzene bir son verelim. Ama ülkeyi yönetenlerin tercihi belli! Onlar yoksuldan alıp zengine, emekçiden alıp sermayeye kaynak aktarmayı görev biliyor. Bankalar, holdingler, şirketler karlılık rekorları açıklarken enflasyonun sebebi olarak biz gösteriliyoruz; alım gücümüz gerilemeye devam ediyor” sözlerine yer verdi.

“CEBİMİZ BOŞALTILIYOR”

Makasçı, tüm dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye’nin gıda enflasyonunda açık ara birinciliğini koruduğunu söyleyerek; “Alım gücümüz enflasyona ezdirilirken KDV-ÖTV, gelir vergisi, vergi dilimi derken cebimiz boşaltılıyor. Vergi yükü bizlerin sırtına yüklenirken sermaye ise keyfine göre vergi veriyor; bir gecede vergileri sıfırlanıyor, affediliyor. Yıllardır uygulanan ücretleri geriletmeye yönelik ekonomi politikalarının sonucu olarak borçlanarak yaşamaya mahkûm edilen milyonlar, bugün yüksek faizler nedeniyle borç batağında. İşsizlik, özellikle de genç ve kadın işsizliği yeni rekorlara koşarken iş bulanlara da giderek daha düşük ücretler ve daha güvencesiz çalışma biçimleri dayatılıyor. Açlık sınırına bile yaklaşamayan maaşlara mahkûm edilen emeklilere ‘banka promosyonu müjdesi’ verilerek resmen alay ediliyor. Mülteciler asgari ücretin altında ücretlerle, sigortasız, güvencesiz ve hatta ölümüne çalışmaya mahkûm edilerek tüm ücretler baskı altına alınıyor. Milyonlarca mültecinin çaresizliği, sömürüyü artırmak için kullanılıyor” dedi.

“EMEKÇİLER BU ÜLKEDE YAŞAM SAVAŞI VERİYOR”

Hükümetin Orta Vadeli Programı’na da tepki gösteren Makasçı; “Tüm bunlar yetmezmiş gibi siyasi iktidar Orta Vadeli Program’ı uygulayarak acımasız bir kemer sıkma programını devreye sokacağını, güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştıracağını ve hatta kıdem tazminatına dahi el uzatacağını ilan ediyor. Tüm bu zorlu çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için Anayasal demokratik haklarını kullanmak, sendikalı olmak, örgütlenmek, grev yapmak, meydanları doldurmak ve hatta geçinemediğini haykırmak bile ‘suç’ olarak gösteriliyor. Biz yasal, Anayasal haklarımızı bile kullanamazken parası ve makamı olanlar hiçbir kurala, mahkeme kararına, hatta kendi yazdıkları yasalara ve Anayasa’ya bile uymuyorlar! Zenginlerin ve muktedirlerin hiçbir kurala uymak zorunda olmadığı bir düzende milyonların ekmeği, hakları ve özgürlükleri gasp ediliyor. Örneğin TÜİK mahkeme kararlarına uymayarak enflasyon verilerini nasıl hesapladığını açıklamıyor, ekmeğimiz sahte enflasyon verileriyle küçülüyor. Dünyanın en uzun çalışan, en az izin kullanan, durmaksızın iş cinayetlerine kurban giden emekçileri bu ülkede yaşam savaşı veriyor. Ülkemiz bir ucuz emek cenneti haline getirilmek istenirken Türkiye dünyada işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülke arasında. Otoriter bir rejimin ağır baskıları altında hepimiz köle gibi çalışıp asgari yaşamaya mahkum ediliyoruz” ifadelerine yer verdi.

SUMSAL İLE DEVAM ETTİ

Makasçı’nın ardından konuşmaya devam eden Sumsal ise öğrencilerin ÇEDES ve benzeri projelerin parçası haline getirilmek istendiğini söyleyerek; “Bu nedenle demokrasi mücadelesi 2024 1 Mayıs’ının en asli gündemlerinden biridir. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), bütün dünyada otoriter rejimlerin yükselişine, demokrasinin gerilemesine ve buna bağlı olarak işçi haklarının zayıflamasına karşı ‘Demokrasi İçin’ başlıklı küresel bir kampanya başlatmıştır. Bu 1 Mayıs ülkemizde ve dünyada, sermaye düzeninin ve bunlara bağlı otoriter rejimlerin tahrip ettiği demokrasiyi yeniden inşa edecek olan kolektif öznenin meydanlarda boy göstereceği tarih olacaktır. Bugün 1 Mayıs alanlarında olmak işimize, aşımıza, ekmeğimize, emeğimize sahip çıkmaktır. Bugün 1 Mayıs alanlarında olmak hakkımıza-hukukumuza; gelirde, vergide ve ülkede adalet talebimize sahip çıkmaktır. Bugün1 Mayıs alanlarında olmak eğitim ve sağlık başta olmak üzere herkese nitelikli kamu hizmeti hakkımıza sahip çıkmaktır. Bugün 1 Mayıs alanlarında olmak MESEM adı ile çocuk İşçiliğinin sömürülmesine karşı olmaktır. Bugün 1 Mayıs alanlarında olmak söz ve karar hakkımıza; sendikalı olma, örgütlenme ve grev hakkımıza; ifade özgürlüğümüze; yani demokrasiye sahip çıkmaktır. Bugün1 Mayıs alanlarında olmak İstanbul Sözleşmesine, işyerinde şiddete ve tacize karşı ILO’nun 190 sayılı sözleşmesine sahip çıkmaktır.  Bugün 1 Mayıs alanlarında olmak Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Gezi parkı tutsaklarının yanında olmak demektir. Bugün 1 Mayıs alanlarında olmak eşitliğe, özgürlüğe, laikliğe, hepimizin eşit yurttaşlar olarak barış içinde, kardeşçe yaşayacağımız bir memleket mücadelesine sahip çıkmaktır. Bugün 1 Mayıs alanlarında olmak emperyalizme karşı tam bağımsızlığı savunmaktır diyor, hepinizin 1 Mayıs Emeğin bayramını, İşçi bayramını bir kez daha kutluyoruz” sözlerine yer verdi.

HALAYLAR VE TÜRKÜLERLE SONA ERDİ

Konuşmaların ardından sahneye müzik grubu çıkarken; şarkılar ve türküler eşliğinde katılımcılar halaylar ve danslarla eğlendiler. Renkli görüntülerin yaşandığı kutlama programı, türkülerin ardından sona erdi.

UĞUR AKAGÜNDÜZ