Lezzetini mahallenin suyu ve halkının ustalığından alan ve 3 kuşaktır doğal yöntemlerle üretilen coğrafi işaretli Gedelek turşusu, iç piyasanın yanı sıra Polonya, Rusya ve İngiltere'nin aralarında bulunduğu yaklaşık 130 ülkeye gönderiliyor.
Soğandan eriğe, lahanadan çağlaya pek çok sebze ve meyveden yapılan turşular, 1 kilogramlık şişelerden tonluk varillere kadar hem toptan hem de perakende satılıyor.
Gedelek Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Yücel Eryılmaz, yıllardır mahallelerinde turşu üretildiğini ve küçük büyük pek çok imalathane bulunduğunu anlattı.
Turşuların büyük kısmının kurulduğunu dile getiren Eryılmaz, şöyle konuştu:
"Sebzemizin yaklaşık olarak yüzde 90-95'ini kurduk. Bir tek lahanamız var. Lahanamızı da dönem dönem yapıyoruz. Salatalık Afyonkarahisar, Balıkesir bölgesinden geliyor, İzmir bölgesinden de geliyordu ama artık çok nadir gelmeye başladı, bu bölgelerden alıyoruz. Lahanamız ve pancarımız Afyonkarahisar, havucumuz Konya'dan, acurumuz Gaziantep, Kahramanmaraş üzerinden geliyor. Keleğimiz Balıkesir, Gaziantep'ten geliyor. Yani aşağı yukarı Türkiye'nin her yerinden de sebze geliyor. Çanakkale bölgesinden acı biberimiz geliyor. Yine bunun yanında Balıkesir'den biber çeşitlerimiz geliyor."
Eryılmaz, bununla birlikte Gedelek biberi ve bazı diğer sebzelerin de üreticiler tarafından bizzat yetiştirilerek turşularda kullanıldığını ifade etti.
Bu yıl mahallelerine yaklaşık 80 bin ton sebze girişi olduğunu belirten Eryılmaz, şunları kaydetti:
"Bizim hali hazırda kooperatifimizde 78 turşucu arkadaşımız var. Tabii her sene bazı firmalar büyürken, bazı firmalar da küçülme aşamasına gidiyor. Yaklaşık 70-80 bin ton arası köyümüze ham madde girişi vardır. Salatalık olsun, biber olsun, bunun yanında tabii fasulyesi var, pancarı, patlıcanı, eriği, bamyası var. Yani çeşitlerimiz çok ama şu an hali hazırda satılan, tezgahlarımızda müşterilerimizin en çok tercih ettiği turşu 25 çeşittir."
Gedelek'te turşu sezonunun artık hiç kapanmadığını, mayıs ayından bu yana gelen sebzelerle peyderpey turşuların kurulduğunu ve imalathanelerin geceli gündüzlü çalışmaya devam ettiğini dile getiren Eryılmaz, "Bizim imalatımız artık son aşamalarda, bitti ve sevkiyatlarımız başladı. Türkiye'nin belirli yerlerine, yine aynı şekilde yurt dışına çalışan arkadaşlarımız konteynerlerini sarmaya başladı. Olgunlaştı turşular artık. Olgunlaşan ürünle artık 365 gün sürekli olarak sevkiyatlar yapılır." ifadelerini kullandı.
Eryılmaz, yaklaşık 130 ülkeye turşu ihraç ettiklerini, turşunun lezzetinin ise mahallenin suyu ve büyüklerinden aldıkları elden geldiğini sözlerine ekledi.
Turşu imalatçısı Ahmet İnanç da ailesinin bu işi yaptığını, büyükler çekilince de işletmenin başına geçtiğini anlattı.
Ailece çalıştıklarını ve 33 çeşit turşu ürettiklerini dile getiren İnanç, sezonun kendileri için iyi geçtiğini ve turşularını kurduklarını söyledi.
Sevkiyatlara başladıklarını anımsatan İnanç, "Bunu hem perakende alanında gönderiyoruz, bazı ürünlerimizi de yurt dışına sevk ediyoruz. Biz şu anda Polonya'ya gönderiyoruz. Polonya genelde salatalık turşusu talep ediyor. Rusya'ya türlü gönderiyoruz. İngiltere'ye de türlü gönderiyoruz." dedi.
İnanç, Gedelek turşusunun anne turşusu gibi olduğunu vurgulayarak, "Değişik bir şey yani dedelerden, babalardan... Tabii biz ailece çalıştığımız için anneler, babalar hep bu işin içinde. Biz de bu işin içinde büyüdük. Onların içinde yetiştik. Yani turşu acayip bir sevda işi. Çok farklı, suyu farklı, coğrafyası farklı. Yani turşu yapmak çok değişik bir konu. Hani sadece suyla ya da içine kattığınız ürünlerle alakalı ama onunla beraber de onu yaşamanız, onu hissetmeniz lazım. Bir sevgi işi bu yani." diye konuştu.