Çığla; “Bu Ülkeyi Talan Ediyoruz”

CHP Havsa İl Genel Meclisi Üyesi Serdar Çığla, 5 Haziran Çevre Günü’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’deki doğa tahribatına dikkat çekerek; “Bugün toplumumuzda belediyesiyle, kurumlarıyla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla bu ülkeyi talan ediyoruz” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 05.06.2024 16:12
Haber Güncellenme Tarihi: 05.06.2024 16:12

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Havsa İl Genel Meclisi Üyesi Serdar Çığla, İl Genel Meclisi toplantısında gündem dışı söz alarak 5 Haziran Dünya Çevre Günü ile ilgili konuşma yaptı.

Çığla, konuşmasında günümüzde doğada insan eliyle gerçekleşen tahribata dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından çevre ve sağlık bilincinin gelişmesi için yapılan çalışmaları anlatan Çığla, çevreye zarar veren yurt dışı kaynaklı şirketlere de tepki gösterdi. Çığla, toplumda çevre bilincinin geliştirilmesinin gerekliliğini vurguladı.

“ÜLKEMİZDE ÇOK TAHRİBATLAR OLDU”

Dünyanın, insan yaşamında bitki örtüsü, yaşam tarzı, zinciri gibi unsurlarıyla çok önemli olduğunu söyleyen Çığla; “Bu gün de İsveç’te 1972’de Birleşmiş Milletler kararıyla kabul edilmiş olan 5-11 Haziran Dünya Çevre Günü ve Haftası’dır. Bu gün, ülkemiz için çok daha önemli bir gündür. Çünkü geçmiş dönemde ülkemizde çok tahribatlar oldu” ifadelerini kullandı.

“ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MAHVOLMUŞ”

Çığla, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından çevre bilincinin gelişmesi için birçok çalışmanın gerçekleştirildiğine dikkat çekerek; “Cumhuriyet ile beraber ülkemizde çevre bilinci, üretim, ormanların ve çiftliklerin oluşturulması, yaşlı bir topluma yeni yetişen insanlara eğitim verilerek yeni bir ülkenin yaratılması için çok mücadele edildi. Bu günlere geldiğimizde; dünyanın terk ettiği araç ve gereçleri kullanıyoruz. Plastiği 30-40 yıl öncesine kadar görmüyorduk. Kese kâğıdı, file vardı. İnsanlar çöplerini hiç arıtma veya katı atık birlikleri kurulmadan kendi imkânlarıyla çözebiliyordu. Örneğin; meyve ve sebze çöplerini hayvanlarına veriyordu. O eğitimi biz almıştık. Cumhuriyet ile beraber köy enstitülerinde yetiştirilen öğretmenler, her köyde sağlık ve çevre konusunda çalıştılar. Tuvaleti olmayan köylere tuvalet yapılmasını sağladılar. Bataklıkları kurutulmasını sağladılar. Örneğin; Türkiye’nin çorak bölgesinde Ankara başkent yapıldı. Orada Atatürk Orman Çiftliği oldu, her türlü ağaç yetiştirildi. Ama aradan 70 yıl geçiyor, Atatürk Orman Çiftliği diye bir şey yok. İlk kez 1972’de Ankara’ya gittiğimde Atatürk Orman Çiftliği’ni 1 günde gezemedim. Şimdi ise mahvolmuş” dedi.

“İÇECEK SU, NEFES ALACAK ORTAM BULAMAYACAĞIZ”

Türkiye’de günümüzde doğanın talan edilmeye devam ettiğini belirten Çığla; “Biz bugün toplumumuzda belediyesiyle, kurumlarıyla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla bu ülkeyi talan ediyoruz. Ormanlarımızı, sularımızı talan ediyoruz. Yeraltı sularımızı mahvediyoruz. Yarın içecek su, nefes alacak bir ortam bulamayacağız. Dolar, rant, çıkar üzerine bunların talan edilmesi çok acı ve kötüdür. Birileri kazanabilir. Yabancı ülkeler, bizde uyguladıkları ortaklıklarla yaptıklarını kendi ülkelerinde yapıyorlar mı? Yurt dışında gittiğim bir tatilde, gezi sırasında bir çiçeği koparmak istediler. Görevli yanımıza gelerek cezasının 150 Euro olduğunu söyledi. Bizde ise bir gecede ormanları talan ediyorlar ama hesap soran yok” sözlerine yer verdi.

“BULGARİSTAN’DAN PLASTİK BULAMAZSIN, BİZİM BÖLGEDE HER TARAFI ÇÖP”

Çığla, Tunca nehrinin Bulgaristan ile Türkiye bölümlerine dikkat çekerek; “Tunca nehrinin Bulgaristan tarafında 1 tane plastik bulamazsın, bizim bölgeye girdiğinde her tarafı çöp. Biz nehir kentiyiz. Çevreyi, devlet eliyle geliştirilen projelerle mahvediyoruz. Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinde hiçbir temizlik yapılmıyor. Biz sahip çıkmıyoruz. Madenlerden, atıklardan dolayı her şeyi yaşıyoruz. Bugün çevrecilerin adalet araması da para oldu. Parası olmayan adalet arayamıyor. 1 dava açmak 50 bin TL. Böyle bir ülke olduk. Bakanlığın çevre ile ilgili açılan davalarda para almaması lazım. Bunu yapanlara gereken tavırları almamız gerekir” diye konuştu.

UĞUR AKAGÜNDÜZ