Çidem’den Dünya Toprak Günü açıklaması

DOKU Derneği Başkanı Göksal Çidem, 5 Aralık Dünya Toprak Günü nedeniyle yaptığı açıklamada toprak ve tarımın önemine dikkat çekti.

Haber Giriş Tarihi: 05.12.2023 18:28
Haber Güncellenme Tarihi: 05.12.2023 18:28

Doğa ve Kültür (DOKU) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Göksal Çidem, 5 Aralık Dünya Toprak Günü nedeniyle açıklama yaptı.

Çidem, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun toprağın önemine dikkat çekmek amacıyla 2013 yılında 5 Aralık tarihini Dünya Toprak Günü olarak kabul ettiğini söyledi. Her yıl 5 Aralık tarihinin Dünya Toprak Günü olarak kutlandığını belirten Çidem; “Her geçen gün toprak varlıklarımız, orman ve meralarımızda kayıplar yaşarken kutlayalım mı? Kutlamak yerine korumak, bilinç ve farkındalık oluşturmak için acil önlemler almak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“1 SANTİM TARIM TOPRAĞI 600-700 YILDA OLUŞUYOR”

Doğada var olan tüm canlıların, milyonlarca yıldır yaşam kaynağı ve yaşam alanının toprak olduğunu vurgulayan Çidem; "Bir ekip, bin aldığımız tarım toprakları sayesinde varlığımızı bugünlere kadar sürdürebildik. 1 santim tarım toprağı, yaklaşık 600-700 yılda oluşuyor. Tarımın da en az 30 santim yapıldığı düşünülürse, 20-30 bin yılda oluşan tarım toprağı, günlük çıkarlar uğruna, geleceği düşünmeden yok ediliyor. Unutmamak gerekir ki toprağı koruyarak yaşanabilir bir gelecek mümkün olacaktır. Mevcut yasalar aslında buna uygun. Sadece etkin adli ve idari yaptırımları uygulamak yeterli” dedi.

“TOPRAĞIN ÜSTÜNDE OLDUĞU KADAR ALTINDA DA YAŞAM VAR”

Çidem, yasaların yanı sıra eğitim kurumlarında da toprağın önemini vurgulayan eğitimlerin verilmesi gerektiğini belirterek; “Toprağın üstünde olduğu kadar altında da yaşam var. Dünyadaki biyoçeşitliliğin en az dörtte biri toprağın altında yaşıyor. Toprak solucanı, bakteri ve mantar gibi küçük organizmalar, bitki köklerinin de yardımıyla bitkilerin besinleri almasını kolaylaştırırken, toprak yüzeyinin üstündeki biyoçeşitliliği de koruyorlar” sözlerine yer verdi.

“BU TOPRAKLARDA 8 BİN 500 YILDIR TARIM YAPILIYOR”

Kırklareli’nin Aşağıpınar kazı alanında bulunan arkeolojik verileri hatırlayan Çidem; “Verilere bakıldığında bu topraklarda yaklaşık 8 bin 500 yıldır tarım yapılıyor. Birçok medeniyetin varlığını sürdürmesine vesile olmuş bu toprakların, binlerce yıl sonra geleceklerin de varlığını sürdürebilmesi için çok büyük sorumluluğumuz var. Kayıtsız şartsız, fakatsız, amasız korumak zorundayız” dedi.

FAO’NUN AÇIKLAMASINA DİKKAT ÇEKTİ

Çidem, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) açıklamasına dikkat çekerken; “FAO, yaptığı açıklamada, dünyada açlık ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya kalan yaklaşık 1 milyar insan bulunduğunu, nüfus artışının gıda üretiminde yaklaşık yüzde 60’lık bir büyümeyi de zorunlu kılacağını, küresel toprak kaynaklarının yüzde 33’ünün verimsiz durumda olduğunu belirterek; ‘İnsanların toprak üzerindeki uygulamaları, toprağın temel işlevlerini azaltacak ya da tüketecek kadar kritik düzeylere gelmiş durumda. 2050’de küresel düzeyde kişi başına düşen ekilebilir ve verimli arazi 1960’taki düzeyin yalnızca dörtte biri olacak’ diyor” ifadelerine yer verdi.

“ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAK İÇİN ÜRETMELİYİZ”

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verilerindeki kayıtlı çiftçi sayısının da son yıllarda giderek düştüğünü söyleyen Çidem; “2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısı, 2011 yılında 1 milyon 122 bine düştü. Çiftçi sayısı 2021 yılı sonu itibariyle 512 bine kadar geriledi. Bu da son 5 yılda çiftçi sayısının yüzde 28,7, son 10 yılda yaklaşık yüzde 55 azaldığını gösteriyor. Çiftçi üretimden uzaklaştıkça, ithal ürünlere yönelmek zorunda kalıyoruz. Varlığımızı ve ülke bütünlüğünü korumak için üretmeliyiz. Üretenleri desteklemeliyiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 21 Mart 1923’te Adanalı çiftçilerle yaptığı toplantıda; ‘Türk çiftçisi bir eliyle kılıcını kullanırken, diğer elindeki sabanla topraktan ayrılmadı. Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık” diyor. Varlığımızı ve vatanımızı borçlu olduğumuz çiftçilerimizi tekrar toprakla buluşturmak için geç olmadan adımlar atmalıyız” dedi.

“TOPRAK ANAYA SAYGI, İNSAN OLMANIN GEREĞİDİR”

Çidem, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 44 ve 45’inci maddeleriyle toprak varlığını güvence altına aldığını belirterek; “Toprağın yok olmasına olur ve onay verenlere, göz yumanlara bir hatırlatma. Unutmayın ki bu dünya 3 günlük; dün, bugün ve yarın. Dün geldik, bugün yaşadık, yarın gidiyoruz. Gideceğimiz yer toprak ananın bağrıdır. Sonsuza kadar bağrında kalacağımız toprak anaya saygı, insan olmanın gereğidir. Büyük usta Âşık Veysel’i de dünya toprak gününde saygıyla anıyorum” sözlerine yer verdi.

HABER MERKEZİ