“ÇEDES LAİK EĞİTİMİ HEDEF ALIYOR”

Edirne Laik Bilimsel Eğitim Çalışma Grubu, Milli Eğitim Bakanlığının ÇEDES projesi hakkında açıklamalarda bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 03.10.2023 15:30
Haber Güncellenme Tarihi: 03.10.2023 15:30
https://batiekspres.com/

Açıklamada; “Kamu kaynaklarının ÇEDES gibi projelerle dini cemaat, vakıf gibi yapılara değil, beslenme, barınma sağlık gibi temel yaşam hakları için kullanılmasını talep ediyor, Velilerimizi Veli-Der’in hazırlamış olduğu dilekçeleri okul müdürlüklerine vermeye davet ediyoruz” denildi.

Edirne Laik Bilimsel Eğitim Çalışma Grubu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda uygulamaya konulmak istenen ÇEDES projesi hakkında açıklamalarda bulundu. Grup adına Eğitim-iş Edirne Şube Başkanı Murat Akçay’ın okuduğu açıklamada ÇEDES projesinin doğrudan laik eğitimi, dolayısıyla laik yaşamı hedef aldığı ifade edildi.

Akçay’ın okuduğu açıklamanın devamında; “ÇEDES  ‘çevreme duyarlıyım değerlerime sahip çıkıyorum’ projesi açılımına bakıldığında son derece masum görünmektedir. Amacı ise ‘öğrencileri bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlere göre yetiştirmek’ olarak belirlenmiştir. Bu da masum bir amaçtır. Ancak kimlerin bu proje kapsamında okullarda ya da okul dışında öğrencilere eğitim vereceği kısmı masumluktan uzaktır. Manevi danışman adı altında din görevlileri,  vaiz ve vaizeler, kuran öğreticileri, hatta imam hatip öğrencileri bu projenin öğeleri olacaktır. Her okula bir psikolojik danışman ve rehber danışmanı gönderemeyen Milli Eğitim Bakanlığı, bu kapsamda eminiz ki her okula bir manevi danışman gönderebilecektir. Bütün bu verilerin sonucunda bilime sevdalı bir nesil yetiştirebileceğini iddia eden Milli Eğitim Bakanlığı; imamlara öğretmenlerinden daha çok güvenerek yapay zeka ve kodlama derslerini vermelerini, laboratuvar ve kütüphanelerde öğrencilerle sabahlamalarını bekliyor demektir. Oysa yine aynı Milli Eğitim Bakanlığı fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi pozitif bilim derslerinin sayılarını azaltmış, müfredatı yani bu derslerin içeriklerini bilimsel olmayan biçimde yeniden şekillendirmiştir. Yine bu proje kapsamında kültüre meraklı ve duyarlı bir nesil yaratmakta il müftülüğündeki vaiz ve vaizelerin görevi olacaktır. İl Kültür Müdürlüğünden tek bir temsilcinin bulunmayacağı bu süreçte tiyatro, opera sinema salonları, resim ve heykel müzeleri kültür gezileri gibi aktiviteleri de onlar mı gerçekleştireceklerdir? İl Tarım Müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünden yine tek bir katılımcı bulunmazken bu konuda da tek ve ilk yetkin kişi il müftüsü mü olacaktır? Çevreme duyarlıyım söylemi doğrultusunda çocuklarla birlikte hayvan hakları konusunda Valilik ve Belediye ile birlikte ortak proje oluşturup sokak hayvanlarını ithaf etmek yerine düzenli kısırlaştırma yapılmasını mı sağlayacaklardır? Ya da Meriç nehrinin betonlaştırılmasına hayır mı denebilecektir? Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş değerlerinin ise ‘değerler eğitimi’ adı altında, çocuk istismarları ile gündeme gelen kurumlardaki öğreticilerle çocuklarımıza benimsetileceğini inanmamız mı beklenmektedir? ÇEDES ile ne yapmayı planladığınızı gizlemeye çalışsanız da biz biliyoruz. Bu proje doğrultusunda İzmir’de okullarda görevlendirilen 842 din görevlisinin ne yaptığını, amaçlarının ne olduğunu da biliyoruz. Unutmayınız ki; eğitim ve öğretim öğretmenler tarafından okullarda gerçekleştirilen bir süreçtir. Amacı fikri hür vicdanı hür irfanı hür nesiller yetiştirmektir. Bu sürecin teminatı da laik eğitim ve laik yaşamdır. Bunu asla yok edemeyeceksiniz” ifadelerine yer verildi.

ÇEDES Projesine ne kadar bir maddi kaynak sağlandığı, ileriki zaman için öngörülen bütçenin ne kadar olduğu sorularının da sorulduğu açıklamada şöyle devam etti: “Öneriyoruz; Edirne’de bu projede kullanılacak bütçeyle; her öğrenci okulda bir öğün ücretsiz yemek verilsin. Yeni yerleşim bölgesinde 40 kişilik sınıflarda eğitim gören çocuklar için yeni bir okul yapılsın. Her okul ve yurda bir güvenlik ve yeterli sayıda temizlik görevlisi sağlansın. Konteyner anasınıfları yerine sağlıklı ve güvenilir okul öncesi binaları inşa edilsin. Taşımalı eğitimde verilen yemeklerin sağlıklı ve yeterli olması sağlansın. Bizlerin vermiş olduğu vergilerden oluşan kamu kaynaklarının ÇEDES gibi projelerle dini cemaat, vakıf gibi yapılara değil, çocuklarımızın beslenme, barınma sağlık gibi temel yaşam hakları için kullanılmasını talep ediyoruz.”

Açılamada velilerin Veli-Der’in hazırlamış olduğu dilekçeleri okul müdürlüklerine vermeleri de istendu.

ŞENER ŞENTÜRK