ATATÜRK’ÜN TARİHİ ANI İLK KEZ SERGİDE

Edirne’de Osman İnci Müzesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı onuruna Prof. Dr. H. Müjde Ayan’ın resim sergisinin açılışını yaptı. Sergide, Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul boğazına demirleyen işgal donanmasını izlediği anın tasvir edildiği eser ilk kez gösterime girdi.

Haber Giriş Tarihi: 29.10.2023 17:40
Haber Güncellenme Tarihi: 29.10.2023 17:40
https://batiekspres.com/

Edirne’de Osman İnci Müzesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı onuruna Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Müjde Ayan’ın toplam 32 eserinin yer aldığı resim sergisinin açılışını gerçekleştirdi.

Serginin açılışına; Trakya Üniversitesi önceki dönem Rektörü ve Osman İnci Müzesi kurucusu Prof. Dr. Osman İnci, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Genel Meclisi Üyesi Hüseyin Taşkın, Edirne Kent Konseyi Başkanı Nihat Çolak, akademisyenler ve sanatseverler katıldı.

“CUMHURİYET BİR ULUSUN BAŞKALDIRISIDIR”

Serginin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Osman İnci, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüzyılını bugün tamamlandığını belirterek; “Nice yüzyıllara. Gelişerek, üreterek ve özellikle çağdaş ve bilgini insan yetiştirmek umuduyla. Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını bir kez daha saygıyla anıyorum. Cumhuriyet yalnızca bir yönetim şekli değil. Cumhuriyet, bizim için erdem, onur, gurur, verimlilik ve üretkenlik, hukuk ve adalet, bilim, çağdaşlık, Cumhuriyet kadınlarına eşitlik ve kız öğrencilerdir. Kadına değer verilmesidir, cehaletle savaştır, eğitimdir, kültür ve sanattır, liyakattır, görevini en iyi şekilde yapmaktır, akıldır. Cumhuriyet, ülkesi emperyalistlerce işgal edilmiş bir ulusun başkaldırısıdır, kuruluşudur ve kurtuluşudur. Hepsinden önemlisi Cumhuriyet egemenliktir, özgür nefes alabilmektir” ifadelerini kullandı.

“PARLAMENTODA 3 EŞİ OLAN MİLLETVEKİLİ VAR”

İnci, Cumhuriyetin 100’üncü yılında karşılaştığı tehlikelere dikkat çekerek; “Cumhuriyet, 100’üncü yılında yıkılmak, sorgulanmak, amacından uzaklaştırılmak, reklam arası olarak ya da narkoz verilmiş gibi değerlendirilmekte ya da tanımlanmaya kalkılmaktadır. 100’üncü yılında Türkiye Cumhuriyeti parlamentosunda 3 eşi olan milletvekili vardır. 100’üncü yılı bu durumda ve koşullarda kutluyoruz. Bu üzüntü ve kaygılarımı paylaşmak istedim. Oysa Cumhuriyeti içselleştiren, yoluna ve geleceğine kendini adayan, sonsuza değin korumak ve savunmak, Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle; ‘İlelebet muhafaza ve müdaafa etmek’ için kendilerini hazırlayan ciddi bir kadro tarafından da korunacaktır. Biz özellikle önümüzdeki yüzyıllara ödünsüz ve daha donanımlı, daha gelişmiş bir Cumhuriyet taşımak istiyoruz. Karşı devrimciler artık açıkça Cumhuriyet ve devrimlerine vurmaya, hatta sövmeye, yıpratmaya, fırsat bulurlarsa ve güçleri yeterse de yıkmaya uğraşıyorlar. Yüzyıllardır hiç durmadan çalışırlarken biz de durmayacağız. Cumhuriyeti bilinçle savunacağız, geliştireceğiz ve kesinlikle koruyacağız. Kurulduğu günden beri gerici ve hatta şeriatçı diye tanımlayabileceğimiz dini siyasetin hedefi olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk, 30 Ağustos 1925’te Kastamonu konuşmasında; ‘Bugün ilmin, fennin bütün kapsamıyla medeniyetin ışığı karşısında filan veya falan şeyhin uydurmasıyla maddi ve manevi mutluluğu arayacak kadar ilkel insanların Türkiye medeni toplumunda varlığını asla kabul etmiyorum. İyi bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek yol bilimdir ve medeniyettir. Medeniyetin gereğini yapmak için de insan olmak yeterlidir’ diyor” dedi.

“ATATÜRK SANAT VE KÜLTÜRÜ CUMHURİYET İÇİN YAŞAMSAL GÖRÜRDÜ”

Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyet için sanat ve kültürü yaşamsal bir dal olarak gördüğünü belirten İnci; “Güzel sanatlar, resim ve heykel, tiyatrolar, korolar, opera ve bale gibi yapılanmaların tümü Mustafa Kemal Atatürk döneminde başlatılmıştır. Sanatla ilgili, ‘Bir millet ki resim bakmaz, bir millet ki heykel yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda hiçbir yeri yoktur. Sanatkar el öpmez, sanatçının eli öpülür’ diyor. Cumhuriyetin 100’üncü yılında bizimle birlikte olmanız, müzeyi onurlandırmanızdan dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum. Prof. Dr. H. Müjde Ayan bugün sizlere sunacağı sergiyi, ilk kez sanatseverlere sunmuş oluyor. İstanbul’dan geldi ama akademik yaşamı Trakya Üniversitesi’nde başlamıştır. Bizi hiç unutmaz. Buradaki kişisel sergisi olmakla birlikte karma ve Kadınlar Günü sergilerimizi destekleyen ve sanatçıların katılımını sağlayan değerli bir sanatçıdır” sözlerine yer verdi.

“BOĞAZDAKİ DONANMALARA BAKARKEN TASVİR EDİLDİ”

İnci’nin konuşmasının ardından törende bir konuşma da Prof. Dr. H. Müjde Ayan yaptı. Ayan, konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılını kutlarken; “Cumhuriyetin 100’üncü yılı onuruna açtığım bu sergideki eserlerin genel teması, kozmik yaşam üzerinedir. Yaklaşık 15 yıldır bu tema üzerine çalışıyorum. Her resimde görmüş olduğunuz küreler eğer soyut anlatım içerisindeyse evrenin sırlarını anlatırken; figüratif çalışmalarımda ise bilgi küresi olarak ifade edilmektedir. Osman İnci Müzesi’nde sergilediğim bu eserler, Atatürk ve Cumhuriyet anısına olarak ilk kez sanatseverlerle buluşturuluyor. Serginin başyapıtı olan Işık Atatürk adlı eserinde ise Cumhuriyet tarihimizin en önemli başlangıcı tasvir edilmektedir. Bu eser, 16 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Vahdettin’i son ziyaretinden sonraki sohbette General Charles Sherill ve çizdiği bir krokide, Yıldız Sarayı’ndaki Vahdettin’in, Sarayın karşısında boğazda demirleyen ve adeta Osmanlı Devleti padişahına silahlı gövde gösterisi yapan emperalist işgal güçlerinin donanmalarına Saray penceresinden bakarkenki hali tasvir edilmiştir. Bu nedenle Işık adlı eserimde bilgi küresiyle gelen kozmik ruh Atatürk, Saray’a sırtı dönük olarak resmedilmiştir” dedi.

22 KASIM’A KADAR ZİYARET EDİLEBİLECEK

Konuşmaların ardında serginin açılışı gerçekleştirildi. Prof. Dr. H. Müjde Ayan, sergideki toplam 32 eserini, katılımcılar için tek tek anlattı. Sergi, 22 Kasım Çarşamba gününe kadar sanatseverlerin ziyaretine açık kalacak.

UĞUR AKAGÜNDÜZ