Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) önceki dönem İl Genel Meclisi Üyesi ve Edirne Ziraat Odası önceki dönem Meclis Başkanı Erdal Akgün, Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt fiyatına zam yapmama kararı ile ilgili konuştu.
Ulusal Süt Konseyi’nin kurulmasının ardından Edirne’ye etkisine dikkat çeken Akgün, hayvancılık yapan üreticilerin de, sanayicinin de yaşadığı sıkıntıları anlattı.
“KONSEY KURULDUĞUNDAN BERİ HAYVANCILIK BİTME NOKTASINA GELDİ”
Ulusal Süt Konseyi’nin kurulmasının ardından sütte rekabetin ortadan kalktığını söyleyen Akgün; “Önceden Edirne’de mandıracılar birbiriyle rekabet ederdi. Çok kaliteli süt meradan kaynaklanır, hayvanı beslemeden kaynaklanır. Çok kaliteli, köyün, bölgenin sütünü almak için mandıracılar birbirleriyle rekabete girerdi. Haliyle diğer bölgelerde de süt fiyatları yukarıya yükselirdi. Ulusal Süt Konseyi kurulduğundan beri özellikle bizim Edirne'mizde hayvancılık bitme noktasına geldi. Sütün hayvancıya yetmesi mümkün değil. Yemin yarısını dahi karşılamıyor” ifadelerini kullandı.
“SANAYİCİNİN DE NASIL AYAKTA DURDUĞUNU ANLAMIYORUM”
Akgün, sanayicinin de ekonomik krizi hissettiğini belirterek; “Bunu da en büyük yaşayan mandıracılardır. Bin teneke peynir verdiğin zaman 4-5 aydan önce bir teneke peynir parası alamıyorsun. Sanayicinin de nasıl ayakta durduğunu anlamıyorum. Gerçekten çok zor. Devleti idare eden insanlar bu işleri görmüyorlar, bilmiyorlar. Belki çok kişi peynirin neden olduğunu bilmiyor. Ekmeğin neden olduğunu bilmiyor. Buğday olmadan ekmeğin olmayacağını herhalde bilmiyorlar. Tarım ve hayvancılığı birbirinden hiç ayırmamak lazım. Çiftçi dediğin zaman hepsini kapsar” dedi.
“İŞLETME SAHİPLERİNİN SÜT ARADIĞINI BİLİYORUM”
Edirne’de modern ve hijyenik birçok işletme bulunduğuna dikkat çeken Akgün; “Ama buradan Çanakkale'ye, Kırklareli'nin birçok yerine kadar bizim Edirne'mizdeki işletme sahiplerinin süt aradığını biliyoruz. Hayvancılık açısından da mandıracılar açısından da sektör gitgide dara giriyor. İl Genel Meclisi’nde görev yaptığım dönemlerde hayvan sayısı azaldıkça dikkat çekmeye çalışıyordum. Hayvancılık artık bitti diyebiliriz. Benim köyümde günlük 8-9 ton süt olurken; bugün muhtemelen 700-750 litreler seviyesindedir” sözlerine yer verdi.
“PEYNİR ASLA UNUTULMUŞ DEĞİL”
Akgün, Edirne’deki işletmelerin, Türkiye’deki en güzel peyniri ürettiğini söylerken; “Çünkü bizim Edirne insanı hile bilmez. Her şeyin en iyisini, en güzelini yapar ve yapmaya çalışır. Trakya olarak da öyleyiz. İşimizi iyi yaptığımız için Edirne peynirinin reklama ihtiyacı yoktu. Edirne'de ciddi satışlar var. Gelenler ciğer yiyor, peynir alıyor, badem ezmesi ve kurabiye alıyor. Peynir asla ve asla unutulmuş bir şey değil. Ama hayvancılık açısından durum artık bıçak kemiğe dayandı değil, kemiği de deldi geçti. Ama hiç kimse bunun farkında değil. Trilyonlar harcayıp o büyük işletmeleri kuran insanlara da bir anlamda Allah sabır versin diyorum” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ