Yıllar önce Tanju Okan’ın seslendirdiği bir parça vardı; ‘’Ah bir zengin olsam, sana neler neler alırdım. Yaşardın gönlünce sen…’’ seklinde başlardı.
Şimdi adaylar TBMM’ne gitme çabasında…
Aday adaylığı safhasını geçmek işin ilk bölümüydü, şimdi daha da zor bir süreç var.
Ben onların bu uğraşlarını, çeşitli manevralarını sırf ‘’Edirne’ye nasıl daha çok hizmet edebilirim’’ düşüncesiyle olduğu kanısındayım.
Siz de ayını fikirde misiniz?
Önceki dönemlerde bizi Ankara’da temsil eden vekillerimiz ortada, önemli işleri başarıp, Edirne’mizin gelişmesine büyük katkıları olmuştur şüphesiz.
Vekil adayları bu kadar zorluklara karşı mücadele edip, Ankara’da görev yapmanın peşinde...
Çok eskilere gitmeyelim, bir önceki dönem milletvekilliği yapanların hatırlarınızda kalan icraatları neler? Sizin ve Edirne’mize katkıları ne oldu? Hiç düşündünüz mü?
Bu göreve talip olanların omuzlarında büyük bir sorumluluk ve vebal var. Şimdi oy için vatandaşın ayağına gidiliyor. Seçim sonrası da bu ziyaretler ve sorun dinlemeler sürer inşallah.
Vekil olmayı neden bu kadar çok ister insan diye merak edenleri biraz aydınlatayım;
TBMM giden vekil ülkeye, vekil olduğu ile hizmet verme imkanına sahip olacak.
Sadece 73 bin 379 liracık maaş alacaklar.
2021 yılında maaş 25 bin, 2022’de ilk 6 ayda 40 bin, Temmuz’dan itibaren 56 bin oldu. 2023’te ise 73 bin 379 lira.
TBMM Başkanlığınca vekillere 2 cep telefonu hattı verilecek. THY uçuşlarında ekonomik bilet karşılığı ücretle first class uçacaklar. Kendilerine ve ailelerine diplomatik pasaport (Kırmızı) verilecek. Trafik cezası yazılamayacak. Silah ruhsatı kolaylıkla verilecek.
Bu kadar mı?
Devam edelim; seçim çevrelerine gidişte harcırah ile yanında çalıştıracağı 1 danışman ve 1 sekreterin maaşı TBMM’ince karşılanacak.
2 yıl mecliste görev yapınca emekliliği kazanacak. Milletvekilliğinden ayrılsa bile kalan 2 yılın primleri TBMM Başkanlığınca ödenecek. Emekli olduğunda aylık 51 bin 790 lira maaş. Türkiye’nin en ucuz lokantası olarak nitelenen Meclis Lokantası’ndan faydalanma gibi çeşitli imkanlarda var.
Bu halkın büyük kısmı ekonomik sıkıntılar içinde olmasına rağmen vekillerini dosta/düşmana karşı el üstünde tutup, her imkanı sağlıyor.
İnsanın aklına takılan bir soruda şudur:
Türkiye’de siyaset meslek midir? Hizmet için araç mıdır?
Bu sorunun cevabı hizmet için dertlenme, kafa yorma ve gerektiğinde mücadele etmek olmalıdır.
Geri sayım sürüyor.
14 Mayıs’ta sandıklara akın edecek ve oylama yapacağız.
Mührü basarken unutulmaması gereken, ülkenin, ailenin, çocuğunun geleceğine oy verildiğidir.
Bu işin şakası yok. Takım tutar gibi parti tutma devri bitmiştir.
Kim daha çok hizmet yapar, vatandaşın cebine katkı sağlar ve Ankara’ya gittiğinde Edirne’yi ve Edirnelileri unutmaz. Bunlara dikkat etmeli…
Son pişmanlık fayda etmiyor. Yoksa bir koca dönem diz döveriz.
Hangi partiden olursa olsun, adayları da irdeleyip, en doğru kararı vermemiz lazım derim.
Bu arada adaylar sahada çalışmaya başlamış.
Önceki gün Recep Gürkan Havsa’da bir açılışa partisinin adaylarıyla katıldı. İlçe teşkilatını da ziyaret ettiler.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çanakkale Mitinginde de aynı kadro vardı.
Diğer partiler de geziyor. Nabız tutup, vaatlerini ve neden kendilerine oy verilmesi gerektiğini vatandaşa anlatıyor.
Vatandaş herkesi dinliyor. Bir ay kadar sonra hangi adayların karşılık bulacağını göreceğiz.