7 ÜLKEDEN AKADEMİSYENLER EDİRNE KIRMIZISI’NDA BULUŞTU

Trakya Üniversitesi’nin düzenlediği 2’nci Uluslararası Edirne Kırmızısı Sempozyumu, 7 ülkeden 62 katılımcı ile başladı. Katılımcılar, Edirne Kırmızı’nın günümüzdeki gelişimi için sunum gerçekleştiriyor.

Haber Giriş Tarihi: 02.10.2023 16:16
Haber Güncellenme Tarihi: 02.10.2023 16:16
https://batiekspres.com/

Trakya Üniversitesi’nin bu yıl 2’ncisini düzenlediği Uluslararası Edirne Kırmızısı Doğal Bitkisel Boyalar Sempozyumu bugün başladı. Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyuma Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Adnan Tülek ve akademisyenler katıldı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan sempozyumda, Trakya Üniversitesi tanıtım videosu gösterildi. Devlet Konservatuvarı dörtlüsünün konseri ile devam eden sempozyumda sahne alan sanatçılar, Edirne Kırmızı ile boyanmış keman ve viola ile performanslarını sergilediler.

“TÜRKİYE VE 6 ÜLKEDEN KATILIMCILAR VAR”

Konserin ardından sempozyumun açılış konuşmasını Havsa Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan yaptı. Tan, konuşmasında sempozyumun ilk gününde Edirne Kırmızısı’nın konuşulacağını söylerken; sunumların hem online, hem yüz yüze, hem de poster olarak gerçekleştirileceğini belirtti. Tan, 2 gün sürecek sunumların ardından sempozyumun 3’üncü gününde Karaağaç Mahallesi’ndeki Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne ait alanda Edirne Kırmızı ile boyama etkinliğinin gerçekleştirileceğini açıkladı. Tan, ayrıca sempozuyum son gününde ise Yunanistan gezisinin düzenleneceğini belirtti. Sempozyuma Bulgaristan, İran, Yunanistan, Sırbistan, Romanya ve Hollanda’dan katılımcıların olduğunu açıklayan Tan, tüm katılımcılara teşekkür etti.

“TEKSTİL VE DOKUMACILIKTA KULLANILIYOR”

Tan’ın konuşmasının ardından sempozyumda bir konuşma da Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Adnan Tülek yaptı. Tülek, konuşmasında bitkilerden elde edilen doğal boyaların, geçmişten günümüze kadar tekstil ve dokumacılıkta kullanıldığını söyleyerek; “Gıda sanayisinin gelişmesiyle bu alanda kullanılmaya başlanmıştır. Her alanda doğal ürünlerin popüler olmaya başlaması gibi doğal boyalar ve doğal boyacılık da önem kazanmaya başlamıştır. Edirne Kırmızı renginin oluşumunu sağlayan doğal maddeler, Rubia Tinctorum bitkisinin köklerinden elde edilmekte ve bu nedenle de bu bitki çoğu zaman kök boyası olarak adlandırılmaktadır” dedi.

“GÜNÜMÜZDEKİ HİKAYE ORKUN AKMAN İLE BAŞLIYOR”

Tülek’in konuşmasının ardından sempozyumda bir konuşma da Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu yaptı. Tabakoğlu, konuşmasında Edirne Kırmızısı’nın geçmişte casusluk faaliyetlerine konu olmuş bir renk olduğunu belirterek; “Öykünün günümüze kalan kısmı Orkun Akman ile başlıyor. ‘Muhteşem Edirne Kırmızısı’ adlı kitabın varlığını öğreniyor ve peşine düşüyor. Bir Amerikan kütüphanesinden Edirne’ye getirmesi ile hikaye yeniden başlıyor. Nedir bu Edirne Kırmızısı diye bakıldığında o muhteşem Kırmızı’nın, Osmanlı motiflerinin varlığı ve bunların üretildiği ve bir müzesinin var olduğu ortaya çıkıyor. Orkun Akman, bunun peşini bırakmıyor ve bundan bir de yüksek lisans yapıyor. Daha sonra üniversitemizde bir bilimsel kurul kurduk. Çok yönlü bir ekipler, Edirne Kırmızısı’nı nasıl gündeme getirebiliriz diye çalışmalara başladık. Prof. Dr. Mustafa Tan’ın üniversitemize gelişiyle ayrı bir ivme kazandı. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Adnan Tülek ile bu bitkiyi bulup ektik, TÜBİTAK çalışmaları yaptık. Küçük faaliyetler bugün büyük bir sempozyuma dönüştü. 7 farklı ülkeden 62 katılımcının 46 bildirisi olacak” sözlerine yer verdi.

“KIRMIZI’YI HİNTLERDEN ÖĞRENMEDİK”

Tabakoğlu’nun konuşmasının ardından sempozyumda ilk gün oturumları başladı. Prof. Dr. Emel Gönenç Güler’in moderatörlüğünde başlayan açılış oturumunda Türk Kültür Vakfı Kurucusu ve İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Prof. Dr. Recep Karadağ, Edirne Kırmızısı’nın endüstriyel sürdürülebilirliği konusunda sunum yaptı. Karadağ, Edirne’nin Edirne Kırmızısı’na sahip çıktığını söyleyerek; “Edirne Kırmızısı, kök boyanın farklı bir metotla pamuk kumaşa boyanması ile elde edilen kırmızıdır. Bütün doğal boyalar da kök boya olarak adlandırılır. Kök boya aslında kırmızının adıdır. Böylelikle bütün boyaların önüne geçmiştir. Türkiye’de çok önemli 3 merkezi vardır. Bunlar; Edirne, Bursa ve İzmir’dir. Edirne Kırmızı ile ilgili literatürde bir yanlışlık vardır; ‘Türkler bu kırmızıyı Hintlerden öğrenmişlerdir’ derler. Biz de bunu çürütmek için Hindistan’da kullanılan bitki ile Anadolu’da kullanılan bitkinin içeriğine baktık ve bunun gerçek olmadığını gördük. Bunun Hintlerden öğrenildiğine dair bir bilgi yok. Onların kullanmış olduğu bitkinin içeriği farklı. Böylece bu tartışma ortada kalktı” dedi.

“TİCARİLEŞMESİ LAZIM”

Edirne Kırmızısı’nın orijinal reçetesinde 38 basamak olduğunu söyleyen Karadağ; “Haftalar, aylar süren çalışma gerek. Ama bugünkü koşullara baktığımız zaman bunun sürdürülebilir olması mümkün değildir. Çünkü bunun ticarileşmesi lazım. Bizim yaptığımız çalışmada ise 6 saat süren bir süreç var. Normalde boyama işlemi 8 saattir. Biz, yaptığımız sistemle o 8 saatin altına çekmiş durumdayız” ifadelerine yer verdi.

“İSKOÇYA’DA 6 FABRİKASI VAR”

Karadağ, Edirne Kırmızısı’nın 1748 yılına kadar Osmanlı Devleti dışına çıkmadığını açıklarken; “Edirne Kırmızısı boyamaları 1590’larda başladığı görülür. En önemli merkezleri de Edirne, Bursa ve İzmir’dir. Sonra İzmir’den önce Fransa’ya, sonra Almanya, İsveç, İsviçre, Hollanda, İngiltere, İskoçya, Rusya ve Kuzey Amerika’ya doğru seyahati tamamlanmıştır. 19’uncu yüzyılın sonralarına gelindiğinde Osmanlı coğrafyasında Edirne Kırmızısı bulunmamaya başlamıştır. Bu sefer en çok boyanan yerlerden birisi Glasgow, İskoçya olmuştur. İskoçya’da 19’uncu yüzyılda 6 tane fabrikanın Edirne Kırmızısı boyadığını oradaki bir kütüphanedeki kataloglarda gördüm. Topkapı Sarayı’nda ve Harbiye Askeri Müzesi’nde birkaç örnek var” dedi.

“BÜYÜK ÜRETİME DAHA UYGUN”

Edirne Kırmızısı’nın endüstriyel alana kazandırılması için yapılan çalışmalara dikkat çeken Karadağ; “Sentetik boyalara göre daha az su tüketiyor. Daha az enerji tüketiyor. Daha az iş gücüyle, daha az zamanda oluyor. Daha az bitki kullanılıyor ve çevrecidir. Büyük üretimlere daha uygun. Bugün tekstil sektörünün kullandığı sisteme basit bir ilave ile Edirne Kırmızısı’nı boyama şansınız var. Bunu yapan firmalar da oluşmaya başladı” sözlerine yer verdi. Karadağ, yeni boyama sistemi ile Edirne Kırmızısı’nın, sentetik boyalara göre maliyetinin da daha az olduğuna dikkat çekti.

YUNANİSTAN’DAN EDİRNE’YE KIRMIZI’YI ANLATTI

Karadağ’ın konuşmasının ardından sempozyumda Selanik Aristoteles Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ioannis Karapanagiotis de, ‘Sıvı kromatografi kullanılarak bitkilerden elde edilen organik renklendiricilerin analizi’ konulu sunumunu yaptı. Karapanagiotis, sunumunda Yunanistan’dan gerçekleştirdiği online bağlantı ile katılımcılara seslendi. İlk oturum, Karapanagiotis’in sunumu ile sona erdi.

KIRMIZI’NIN 4 AYRI SERGİSİ AÇILDI

İlk oturumunun ardından sempozyumda Edirne Fotoğraf Sanatı Derneği’nin (EFOD) ‘Kırmızı’ adlı fotoğraf sergisi, Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü’nün bitkisel kumaş boyama sergisi, Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar MYO’nun kırmızı ve sanat sergisi ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Bölümü’nün kırmızı tablo adlı sergisi açıldı. Katılımcılar, sergilerdeki sanat eserleri ve boyanan kumaşları tek tek inceledi. Sergilerin açılmasının ardından sempozyum, oturumlarla devam etti. Sempozyum, 5 Ekim Perşembe günü sona erecek.

UĞUR AKAGÜNDÜZ