15 Temmuz Demokrasi Ve Milli Birlik Günü nedeniyle Edirne’de Atatürk Anıtı’nda program düzenlendi. Hain darbe girişiminin 8’inci yılında düzenlenen programda, birlik ve beraberlik vurgusu yapıldı.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Edirne’de, Atatürk Anıtında program düzenlendi. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan programda Demirtaş Camii İmamı Faruk Aşçı tarafından Kuran okundu. Kuran okunmasının ardından İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın konuşma yaptı.
O gün, demokrasinin kazandığını belirten Akalın; “Milli birliğimiz bunun neticesinde var oldu. Şimdi tabii ki bu tür girişimler gerek içeride, gerekse içerideki bu tür örgütlerin, işbirlikçileri ile birlikte tekrar etmesi mümkün olacaktır. Onun için bu 15 Temmuz'dan ders çıkarmamız gerekiyor. Nasıl bir ders çıkarmamız gerekiyor Birincisi, devletin ‘Ebed Müddet’ olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Ve en önemlisi de aslında devletin birliğinin, milletle birlikte temayül etmesidir. Ben sözlerimi çok daha fazla uzatmadan yine 15 Temmuz'da kaybettiğimiz şehitlerimize Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlık diliyorum ve 15 Temmuz'da sokaklarda demokrasiyi savunan, milli birliğimizi savunan tüm Türk halkına şükranlar sunuyorum” dedi.
“BU MİLLET DARBELERE GEÇİT VERMEZ”
Akalın’dan sonra kürsüye gelen AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal ise, “Bugün 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Anma Günü. Ben de Edirne'de bugün sizlerle olmaktan Şehit Murat Hüdavendigar’ın yadigarı, şarkın demir kilidi, Mehmet Akif'in ifadesiyle Şehr-i Mukaddes Edirne'de bugün, bugünü sizlerle birlikte anmaktan mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Bugün tam 8 yıl önce, 15 Temmuz'da hain terör örgütü istikbalimize ve istiklalimize darbe vurmak için bir girişimde bulundu. Biliyorsunuz ülkemiz darbelerden çok çekti. Ama 15 Temmuz'da bu millet yeter dedi. Ve hain terör örgütüne canı pahasına geçit vermedi. O akşam 251 vatan evladını şehit verdi. Binlerce gazimiz, Allah hepsinden razı olsun. Artık bu ülkede hiç kimse darbeden medet ummasın. Bu millet darbelere geçit vermez. Ben bu vesileyle başta 15 Temmuz'da kaybettiğimiz şehadete eren tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Gazilerimize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
“15 TEMMUZ SADECE BİR TARİH DEĞİLDİR”
15 Temmuz’un sadece bir tarih olmadığını, aynı zamanda milletin azim ve kararlılığını, demokrasiye olan inancını ve vatan sevgisinin de bir sembolü olduğunu belirten Edirne Valisi Yunus Sezer; “Bundan 8 yıl önce 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ mensubu hainler tarafından darbe girişimi Cumhurbaşkanımızın taarruzu aziz milletimizin iradesiyle bertaraf edilmiştir. Milletimiz korkusuzca meydanlara inmiş, tankların, tüfeklerin karşısında dimdik durmuştur o karanlık gecede genç, yaşlı demeden her birimiz vatan savunmasında birleştik. Aziz milletimizin her bir ferdi bu karanlık gecede cumhuriyete, demokrasiye ve iradesine sahip çıkarak FETÖ mensuplarına hain emellerine ulaşmasına izin vermediler. 15 Temmuz gecesinde hepimiz bir ihanetle irkildik. Bir ihanetin karanlığını umudun aydınlığına çevirmemizin 251 vatan evladının şehadete yürümesinin bizlere vermiş olduğu eşsiz bir onur ve gurur vardır. O gece tarifsiz bir maneviyatla sokağa inen, diliyle ve kalbiyle ülkesi için dua eden tüm vatandaşlarımızın ortaya koyduğu muhteşem direniş ve sahiplenme sadece o ihaneti bastırmakla sınırlı kalmamış milli şuurumuzun ne kadar diri olduğunu herhangi bir eksiklik olmadığını ve milli şuurumuzu muhafaza ettiğimizi bizlere bir kere daha göstermiştir. Bununla gurur duyuyoruz. Buna sahip olmaktan onur duyuyoruz. Ülkemizi bölmek ve hürriyetimizi ve irademizi prangalar altına almak üzere hem içerideki mihraklar hem de onu destekleyen karanlık mihrakların on yıllarca çalışmaları bu milletin iradesini ortaya koymasıyla, devletine milletine bağımsızlığına sahip çıkmasıyla beraber 7 saat gibi bir sürede sonuçlandırılmış ve darbe başarısızlıkla sonuçlandırmıştır. Darbe girişiminde bulunanlar her şeyi hesap ettiler ama hesap etmedikleri bu milletin 3 bin yıllık bir geçmişine sahip olmasıdır. Bu milletin değerler üzerinde tanımlanmış bir millet olmasını hesap edemediler. On beşlilerin Çanakkale'ye nasıl gittiğini unuttular. İzmir'de Hasan Tahsin’in kurşunu hangi duyguyla ilk gerçekliğini unuttular? Fethi Sekin'i unuttular. 15 Temmuz gecesi sokağa inecek ve şehadete yürüyebilecek 100 binleri hesap etmediler. Bu yüz binlerin içerisinde kuaföründen, teknisyenine, devlet memurundan ev hanımına kadar herkes tek yürek içerisinde bu millet için, bu milletin istiklali için yürüdüler. Bu coğrafyada bin yıldan beri nasıl hayatta kaldığımızı ve birbirimize nasıl tutkun olduğumuzu hesap edemediler. 15 Temmuz gecesi Ömer Halisdemir'in gösterdiği kahramanlık hepimizin yüreğinde bir ateş gibi yanmaktadır. Halisdemir’in darbenin seyrini değiştiren cesareti, milletimizin bağımsızlık mücadelesine ne kadar kararlı olduğunu bizlere bir kere daha göstermiştir. İstanbul' Boğaz Köprüsü'nde, Kızılay'da, Çankaya'da, TRT'nin önünde, Genelkurmay'ın önünde ve külliye önünde her biri ayrı bir destan olarak tarihe yazılacak olan muhteşem bir mücadele verilmiştir. Kardeşlerim 15 Temmuz vesilesiyle bizler bir sınamadan geçtik ve birbirimize bir söz vermeliyiz O gece aynı anda doğan ve şehadete aynı anda yürüyen Ahmet ve Mehmet Oruç kardeşleri özel harekat polislerimizi unutmamaya söz vermeliyiz. Geride bıraktığı yavrusuyla özel harekat polis polisleri unutmamaya birbirimize söz vermeliyiz. Şehadete gülümseyerek giden, şehadete erişeceğini bilerek giden Ömer Halisdemirleri unutmamalıyız. Herkes mezarın başında dualar yapıldıktan sonra ayrıldık, ayrılan ve yavrusuyla annesini baş başa bırakan şehit annelerimizi aklımızdan çıkarmamalıyız. Eşinin hatırasını, gözyaşlarıyla bir ömür boyu onurla ve gururla taşıyan eşlerimizi unutmamalıyız. Şehitlerimizin tabutunun arkasında resmini taşıyan boynu bükük şehit evlatlarını unutmamalıyız. Kıymetli hemşerilerim, dimdik duracağız. Bu vatan çok güzel bir Bu şahit olduğumuz emaneti daha ileriye taşıyacağız. Dimdik duracağız ve asla unutmayacağız. Önümüzdeki yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır. Şehitlerimizin hatırasını inşallah ilelebet devam ettireceğiz, rehavete kapılmak yok. Hepimiz biliyoruz ki bu topraklarda ayakta durmak ve bu topraklarda egemen millet ve devlet olarak yaşamak çok zor. Ve bunun bedelini biz bu topraklara girdiğimiz bin yıldan beri ödüyoruz. Ve halen daha ödemeye devam ediyoruz. Daha iki gün önce şehidimiz vardı. Her eve, neredeyse biz, herkesin bir akrabası, bir yakını şehit olarak bir ateş olarak düşmüştür. Bu ateş bize acı vermektedir. Ama aynı zamanda da bizim bağımsızlık ve egemenlik umudumuzu da ebediyete kadar taşımaktadır” dedi.
Vali Sezer sözlerini şöyle tamamladı: “Ben buradan 251 şehidimizle beraber bu vatan için şehadete yürüyen ve şehitlik mertebesine ulaşan bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimizden hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Ayakta olanlara ve şehit ailelerimize, gazilerimize şükranlarımı iletiyorum. Bu güzel programa katıldığınız için hepinize de yine şükranlarımı iletiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Konuşmaların ardından Edirne Valisi Yunus Sezer’e, sancak devir teslimi yapıldı. Sancak devir teslimi sonrası kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere Edirne Valisi Yunus Sezer, İYİ Parti Milletvekili Mehmet Akalın ve AK Parti Milletvekili Fatma Aksal tarafından hediyeler verildi. Daha sonra 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü ve sanatçı Ahmet Sula’nın hazırladığı, 15 Temmuz’u anlatan fotoğraf ve kısa filmler izlendi.
Ayrıca, Atatürk Anıtı’nda toplanan vatandaşlara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle yaptığı konuşma da izletildi.
ŞENER ŞENTÜRK