Nilay YILMAZ
Havsa Toplum Sağlığı Merkezi tarafından gazetemize yapılan yazılı açıklamada, “Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen ve en sık ölüm nedeni olan kanser türüdür. Evlilik ve doğum yaşının gecikmesi, doğurganlığın azalması, stres, yaşam şartlarının zorlaşması, kontrolsüz ve uzun süreli hormon kullanımı, çevre kirliliği, dengesiz beslenme meme kanserinin daha sık görülmesine neden olmaktadır. Ayrıca, genetik faktörler hastalığa yakalanma riski açısından önem arz etmektedir. Aile yakınları arasında meme kanseri vakası görülen kadınların, hastalığa yakalanma olasılığının, diğer kadınlara göre daha fazla olduğu unutulmamalıdır. Kadınlarda ölümlere yol açan kanser türleri arasında ilk sırada yer alan meme kanserinden korunmada , erken teşhis çok önemli bir yer tutar. Erken teşhiste en önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlendirilmesidir. Bu nedenle, meme kanserinin erken tanısı için önerilen kontrol programlarını uygulamanız çok önemlidir. Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırır. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır. Erken tanı için üç temel yöntem uygulanabilir. Bunlar evde kendi kendine yapılan meme kontrolleri, bir doktor tarafından yılda bir yapılan meme muayeneleri ve mamografi (meme röntgen filmi) olarak sayılabilir . Kadınların 20 yaşından sonraki dönemde, her ay memelerini kendi kendilerine muayene etmeleri gereklidir. Menopoz öncesi dönemde adet bittikten sonraki 5 -7. günlerde, menopoz sonrası dönemde ise her ayın aynı gününde muayene yapmalısınız. Erken dönemde hastalığın tespiti için kadınların bilgi sahibi olması gereklidir. Meme dokusu içerisinde herhangi bir şüpheli kitle ele geldiğinde vakit geçirmeden doktora başvurunuz. Normalde 20 yaşından sonra kendi kendine meme muayenesi ve 40 yaşından sonra yılda bir kez doktorda meme muayenesi önerilmektedir. 40 yaş civarında ilk mamografinin çekilmesi ve bundan sonraki dönemde 1-2 yılda bir doktor muayenesi ve mamografi çekilmesi önerilmektedir. Menopozdan sonra ise her yıl düzenli olarak muayene ve mamografi çektirmek gereklidir. Bu şekilde takip edilen kadınlarda kanserin çok erken dönemlerde yakalanabildiği ve meme kanserine bağlı ölümlerde %30 oranında azalma olduğu tespit edilmiştir. Memede ele gelen kitlelerin çoğu kanser değildir. Memede belirleyeceğiniz kitlenin niteliğini (kanser olup olmadığını) ancak doktorunuz tespit ve takip edecektir. Erken Teşhis Hayat Kurtarır!”