Ulucan; "Diş Sağlığında Hijyen Eksikliğimiz Var"

Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Korkut Ulucan, diş sağlığında genetik yatkınlıktan ziyade hijyenin önemine dikkat çekti. Türk toplumunda diş çürümesine genetik bir yatkınlık olmadığını belirten Ulucan, ağız hijyeninin zayıf olmasının diş sorunlarına yol açtığını vurguladı.

Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Korkut Ulucan, diş sağlığıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dişlerin biyolojik olarak genlerin kontrolünde geliştiğini belirten Ulucan, "Türk toplumunun diş çürümesine genetik bir yatkınlığı yok, ancak hijyen eksikliği nedeniyle sorunlar yaşıyoruz" dedi.

Ulucan, “Dişler de vücudumuzun önemli bir parçası ve bizlerin biyolojik olarak genlerin kontrolünde sürmesi ile beraber vücudumuzun bir parçası oluyorlar. Şu ırkın diş yapısı daha sağlamdır diye sınıflandırmamız yanlış olur. Biz kendi toplumumuza bakacak olursak, Türk popülasyonunda diş çürüklüklerine genetik olarak yatkınlık diye düşündüğümüzde net bir şey yok. Aslında biz bu açıdan sağlamız. Diş çürüğü olarak baktığımızda; çevresel faktörler, yeme içme durumu ve ağız hijyeni çok önemli. Aslında biz toplum olarak hijyen konusunda eksiğiz. Ama genetik olarak herhangi bir zaafımız ve çürük olmasına karşın bir yatkınlığımız yok” diye konuştu.

Diş temizliği ve beyazlatılması hakkında konuşan Ulucan, “Diş taşı temizliğinin amacı farklı, diş beyazlatmanın farklı. İkisinin de uzman ellerde ve özellikle diş taşı temizliğiyle ilgili toplum olarak hassas olmalıyız. Özelde belirli meblağlar oluyor ama devlet üniversiteleri ve kurumlarımız bunu ücretsiz olarak sağlıyor. Diş beyazlatma dediğimiz zaman estetiğe giriyor. Ben her zaman en doğrunun doğal olan olduğuna inanıyorum. Ben iyi bakmayıp sonradan eskiye döndürmek için zaman ve para harcamaktansa, en baştan itibaren yapılması gerekeni yapma tarafındayım” ifadelerine yer verdi.

Ülkenin protez kullanımı hakkında açıklama yapan Ulucan, “Ülkemizde çok başarılı uzman diş hekimlerimiz var. Sadece protez alanında değil tüm branşlarda. Hekimlerimiz hastalarımıza en uygun tedaviyi önermektedirler. Bu konu belli bir tedavi protokolünün daha yüksek olması gibi anlaşılabilir. Ancak o hastanın durumu, en uygun tedavinin planlanmasını gerektirir. Her yeni gün yeni tedavi protokolleri de uygulanmaya başlamaktadır.  Bu uygulamaların erişilebilirliği biraz daha halka yaklaşır seviyelere gelirse çok daha etkili olacağını düşünmekteyim. Özellikle yapay zeka temalı uygulamalar her geçen gün ön plana çıkmakta” şeklinde konuştu.

MERT ERİŞKİN