Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Edirne Şube Başkanı Tarık Kenan Parlar, tüketici haklarının yalnızca mal ve hizmet alımında korunma hakkıyla sınırlı olmadığını belirtti.
Parlar açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
Bugün, 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü'nde, TÜKODER olarak bir kez daha tüketicilerin temel haklarına dikkat çekiyoruz. Tüketici hakları, yalnızca mal ve hizmet alımında korunma hakkıyla sınırlı değildir; aynı zamanda insanca yaşama hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak, günümüzde milyonlarca insan en temel haklarından bile mahrum bırakılmaktadır. Bu bağlamda, beş ana başlıkta yaşanan sorunları ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz:
Ekonomik kriz, artan enflasyon ve gelir dağılımındaki adaletsizlik, toplumun büyük bir kesimini derin bir yoksullukla karşı karşıya bırakmıştır. Asgari ücretle geçinen, emekli maaşıyla hayatta kalmaya çalışan milyonlarca insan temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiştir. Sosyal devlet anlayışının gereği olarak, yaşam koşullarını iyileştirecek, alım gücünü artıracak ve gelir adaletini sağlayacak politikalar ivedilikle hayata geçirilmelidir.
Temel bir insan hakkı olan sağlıklı gıdaya erişim giderek zorlaşmaktadır. Artan gıda fiyatları, denetimsiz ve sağlıksız ürünlerin piyasada yaygınlaşması, tüketicilerin sağlıklı beslenme hakkını tehdit etmektedir. Devletin, tarım ve gıda politikalarını halkın gıdaya erişimini önceleyen bir yaklaşımla düzenlemesi, denetimleri sıkılaştırması ve sağlıklı gıdaya ulaşımı teşvik eden destek mekanizmalarını hayata geçirmesi gerekmektedir.
Barınma hakkı, insan onuruna yakışır bir yaşamın temel taşlarından biridir. Ancak, yüksek kira artışları, konut fiyatlarındaki artış ve sosyal konut projelerinin yetersizliği, dar gelirli vatandaşlarımızı ciddi bir barınma kriziyle karşı karşıya bırakmaktadır. Dar gelirli vatandaşların güvenli, sağlıklı ve uygun fiyatlı konutlara erişimi için etkin politikalar üretilmeli, barınma hakkı piyasanın insafına terk edilmemelidir.
Tüketiciler yalnızca ekonomik aktörler değil, aynı zamanda insanca yaşama hakkına sahip bireylerdir. Sağlıklı bir çevrede yaşamak, temiz suya ve güvenli gıdaya erişmek, eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetlerden eşit şekilde faydalanmak her bireyin hakkıdır. Bu bağlamda, 2025 yılı için belirlenen Sürdürülebilir Yaşam Tarzlarına Adil Bir Geçiş temasına uygun olarak çevresel sürdürülebilirliği destekleyen politikaların adil bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Tüketiciler, çevreye duyarlı, adil ve ekonomik sistemler içerisinde korunmalı, sürdürülebilir üretim ve tüketim modellerine ulaşımı kolaylaştırılmalıdır.
Tüketiciler, haklarını yalnızca bireysel olarak değil, örgütlü bir şekilde savunduklarında gerçek bir değişim yaratabilirler. Yoksulluk, sağlıklı gıdaya erişim, barınma ve insanca yaşam hakları gibi temel sorunlar ancak toplumsal dayanışmayla çözülebilir. Bu nedenle, tüketicilerin bir araya gelerek derneklerde, kooperatiflerde ve sivil toplum örgütlerinde örgütlenmesi, haklarını savunmaları ve adil bir düzen için seslerini yükseltmeleri gerekmektedir. Devletin ve yerel yönetimlerin de tüketici örgütlerini desteklemesi, bağımsız denetim mekanizmalarını güçlendirmesi ve tüketici haklarını koruyacak yasal düzenlemeleri etkin bir şekilde uygulaması zorunludur.
TÜKODER olarak, tüketicileri haklarını öğrenmeye, taleplerini dile getirmeye ve örgütlenmeye davet ediyoruz. Unutmayalım ki güçlü ve bilinçli tüketici, adil bir piyasanın ve insanca yaşamın en büyük güvencesidir.
Tüm yetkilileri ve karar alıcıları, halkın insanca yaşama hakkını koruyacak ve geliştirecek sosyal politikaların hayata geçirilmesi için ivedilikle harekete geçmeye çağırıyoruz.”