Edirne’de meme kanseri farkındalık ayı dolayısıyla Trakya Üniversitesi Meme Hastalıkları Konseyi üyesi doktorlar basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, meme kanserinde erken teşhisin önemine özellikle vurgu yapıldı.
Edirne’de Trakya Üniversitesi Meme Hastalıkları Konseyi üyesi doktorlar, meme kanseri farkındalık ayı dolayısıyla meme kanseri hakkında basın açıklaması düzenlediler.
Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser çeşidi olduğunu ve kadın kanserleri içerisinde en sık ölüme sebebiyet veren kanser olduğunu söyleyen Prof. Dr. Atakan Sezer, “Amacımız meme kanserinin farkındalığını tüm kadınlara, tüm topluma bildirmek. Erken teşhis, meme kanserinden korunmak için çok önem kazanıyor” dedi.
2000 yılından bu yana meme kanseriyle ilgili bir ekip olarak çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Nermin Tunçbilek, 40 yaşını aşan kadınların her yıl mamografi yapması gerektiğini belirterek “Meme kanseri her 7-8 kadından birinde maalesef ki gördüğümüz bir patoloji. Bunu erken saptamamız bizim açımızdan çok önemli. Hasta klinisyene, eline gelen bir kitle olarak geldiğinde bunun meme kanseri olma olasılığı daha yüksek. Bizim radyoloji olarak amacımız meme kanserini ileri evreye atlamadan erken olarak yakalayabilmek. Tarama için mamografi altın standart. 40 yaşını geçmiş kadınlarda her yıl tarama yapılmalı. Bunun yerine geçen bir yöntem yok. O yüzden biz her yıl Ekim ayında bu farkındalık programı kapsamında mamografi çekimlerinin yapılmasını amaçlıyoruz. 40 yaşını geçen her kadın düzenli olarak mamografi kontrolünü yaptırıp yorumlatması önemli. Biz de 10 yılı aşkın bir süredir meme konseyi olarak Trakya Üniversitesi’nde Meme Konseyi olarak ve Trakya Meme Hastalıkları Derneği olarak etkin bir şekilde grup olarak çalışmaktayız” diye konuştu.
Son dönemde erken dönem hastalarında artış olduğunu, erken tanı konulan hastalarda yüzde 90 kür sağlandığını söyleyen Prof. Dr. Sernaz Uzunoğlu; “Bizim için erken tanı çok önemli. Erken tanı koyduğumuzda meme kanseri yüzde 90 üzerinde kür sağladığımız bir kanser. Tamamen iyileştirebildiğimiz bir kanser. O yüzden ekip halinde çalışmak, bir arada çalışmak çok çok önemli. Son 10-15 yıl içinde meme kanseri ölüm riskinde azalma var. Bu da erken tanıya, farkındalığın artmasına ve tedavilerde çok güzel yenilikler oldu. Eskiden tek tip meme kanserinden bahsederken şimdi moleküler özellikleri çok farklı en az 4-5 çeşit meme kanseri var. Hücre özelliği olarak farklı tümörler var. Biz artık o farklı hücrelere etki eden tedavilerle de bu hastaları tedavi ediyoruz. Bölümlerin koordinasyonu, birlikte çalışması bilimsel olarak göstermiş ki hastaların yaşam sürelerinde anlamlı uzamasına neden oluyor. Trakya Üniversitesi meme kanseri savaşçıları olarak dünyada ne yapılıyorsa üniversite hastanemizde yapılıyor. Hatta dünyada çıkacak bir ilacın klinik çalışmaları yapılıyor. Hastalarımız belki de dünyada 3-5 sene sonra çıkacak bir ilaca çok daha erken bir dönemde ulaşacak. Birçok bölgeden hastanemize gelenler var. Bu konuda gerçekten Trakya bölgesi hastaları çok şanslılar” diye konuştu.
Meme kanserinin teşhisi ve taramaları konusunda toplumda bazı yanlışların olduğunu belirten Prof. Dr. Nermin Tunçbilek; “Memeyi sıkıştırarak yapılan çekimler esnasında tümörü yaydığı bir şehir efsanesi. Literatürde böyle bir bilimsel veri yok. Biyopsi yapılırsa yayılır mı söylentileri de yanlış. Bunların hepsi yanlış bilinen bilgiler. Mamografi çekilince kanser yayılır bilgisi de kesinlikle doğru değil. Lütfen bunlara vatandaşlarımız itibar etmesinler” ifadelerini kullandı.
ŞENER ŞENTÜRK