Korku Yazarı Yaltırık; “Edirne Muazzam Bir Kaynak”

Edirne’de korku-fantastik edebiyatının en önemli yazarlarından Mehmet Berk Yaltırık, Türk Ocağı Edirne Şubesi’nin düzenlediği “Korkuyu Yazmak” konulu söyleşide okurlarıyla bir araya geldi. Yaltırık, Edirne’nin korku yazarlığına etkisini açıklarken; “Edirne’de çok acayip hikayeler çıkabiliyor. Bir korku yazarı olarak bu benim için muazzam bir kaynak. Edirne bu açıdan beni muazzam besledi” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 12.10.2024 16:20
Haber Güncellenme Tarihi: 12.10.2024 16:20

Türk Ocağı Edirne Şubesi, Türkiye’de korku-fantastik edebiyatının en önemli yazarları arasında gösterilen tarihçi yazar Mehmet Berk Yaltırık ile “Korkuyu Yazmak” konulu söyleşi düzenledi.

Deveci Han Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü Türk Yurdu Dergisi İstanbul Temsilcisi Harun Demirel yaparken; etkinliğe çok sayıda vatandaş katıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler anısına 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan söyleşide Yaltırık, korku romanı yazarlığında önemli noktalara dikkat çekerken; Edirne’nin yazarlığına etkisini de anlattı.

“BALKANLAR İLGİNÇ EFSANELERİN ÇIKTIĞI BİR YER”

Karanlığın Şahidesi, Istrancalı Abdülharis Paşa ve Yedikuleli Mansur romanları ile tanınan korku yazarı Yaltırık, coğrafyanın yazarlığa etkisine dikkat çekerek; “Folklor temalı söyleşilere gittiğimde bana çoğu zaman gelen bir soru var; ‘Niye bütün o acayip hikayeler Balkan coğrafyasında anlatılıyor?’ diye. ‘Işık az, insan az, karanlık çok’ diyorum. Edirne’de de şöyle bir imkân var; bu sakinlik içinde çok eski bir yerleşim. Eski yerler için çok olumlu bir kelimeymiş gibi ‘yaşanmışlık’ diyoruz. Neyin yaşanmışlığı? Edirne’ye geldiğimden beri o yaşanmışlığı hissediyorum ama bir tarafta Balkan harbinin hatıraları, bir tarafta kıyımlar, göçler var. Balkanlar zaten kasvetli, ilginç efsanelerin çıktığı bir yer. Bu hengâme içerisinde coğrafya, korku yazmaya meyilliysen seni yazmaya itiyor. Bulunduğun koşul çok önemli. Korku eseri yazarken yazdığınız tür ne olursa olsun ilk kurmanız gereken şey atmosferdir. Çünkü okur, kendini tedirginlik hissettiren havada bulduğu zaman kitabın dünyasının içine giriyor. Atmosferi kuramadığınız zaman korku duygusunu hissedemiyor” ifadelerini kullandı.

“EDİRNE’DE ÇOK ACAYİP HİKAYELER ÇIKABİLİYOR”

Edirne’nin korku yazarlığına etkisini anlatan Yaltırık; “Klişeye takla attırmak çok önemlidir. İnsanlar bir korku hikayesi okurken daha önce atadan, dededen ya da arkadaşından duyduğu benzer hikayeleri duymak ister ama farklı, şaşırtıcı bir son görmek de istiyor. Edirne’de de şöyle bir olanak var; burada herhangi bir köy kahvehanesine ya da merkezdeki bir kahvehaneye gidip define cini ya da hayalet gibi şeyler söylediğinizde çok acayip hikayeler çıkabiliyor. Bir korku yazarı olarak bu benim için muazzam bir kaynak. Edirne bu açıdan beni muazzam besledi” diye konuştu.

FOTOĞRAF ÇEKİMİ İLE SONA ERDİ

Yaltırık, söyleşinin sonunda katılımcıların sorularını yanıtladı. Etkinlik, katılımcıların Yaltırık ile fotoğraf çektirmesi ile sona erdi.

UĞUR AKAGÜNDÜZ