Eğitim-İş Üyeleri Öğretmenler Günü Kahvaltısında Bir Araya Geldi

Eğitim-İş Edirne Şubesi üyeleri 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltılı toplantıda, emekliliği hak eden 13 sendika üyesine plaket verildi.

Haber Giriş Tarihi: 23.11.2024 13:29
Haber Güncellenme Tarihi: 23.11.2024 13:29

Edirne’de Eğitim-İş Sendikası üyeleri, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Karaağaç yolu üzerindeki bir restoranda bir araya geldiler.

Kahvaltıdan önce emekliliği hak eden 13 sendika üyesine plaketler verildi. Plaket verme töreninden sonra konuşan Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde meslek onurları için mücadele ettiklerini söyleyerek şunları ifade etti; “Bugün, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e ‘Başöğretmen’ unvanının verilişinin yıl dönümü olan 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz. Bu anlamlı gün, Öğretmenlik mesleğinin toplumsal değerinin vurgulandığı ve Cumhuriyetimizin eğitim vizyonunun altının çizildiği özel bir gündür. Ancak bu gurur gününde, ne yazık ki derin bir burukluk yaşıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, öğretmenlik mesleğine her zaman özel bir değer vermiş ve öğretmenleri ‘Cumhuriyetin fedakar neferleri’ olarak tanımlamıştır. Atatürk, öğretmenlerin yalnızca bilgi aktaran bireyler değil, Cumhuriyetin temellerini güçlendirecek, çağdaş bir toplum inşa edecek rehberler olduğunu vurgulamıştır. Onun liderliğinde, eğitim seferberlikleri başlatılmış, öğretmenlik mesleği, Cumhuriyet değerlerinin taşıyıcısı olarak en yüksek mertebede tanımlanmıştır. Bugün bizler, onun gösterdiği yolda, bilimsel, laik ve çağdaş eğitimin savunucusu olmayı sürdürüyoruz.”

“ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ DEĞERSİZLEŞTİRİLMİŞTİR” Bugün, öğretmenlik mesleğinin, Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar değersizleştirilmeye, itibarsızlaştırılmaya ve baskı altına alınmaya çalışıldığını belirten Nedim Zobar; “Eğitim emekçileri ağır çalışma koşullarına mahkûm edilmiş, ekonomik ve sosyal hakları gasp edilmiştir. Kadrolu, sözleşmeli, ücretli gibi ayrımlarla bölünen öğretmenler, güvencesiz çalışma koşullarında adeta sömürülmektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) gibi dayatmalarla öğretmenlerin emeği, mesleki birikimi ve diplomaları hiçe sayılmıştır. Öğretmenler, geçim derdi ile boğuşmakta, sınıflarına umut ve heyecanla değil, kaygı ve buruklukla girmektedir. Yoksulluk sınırının altındaki maaşlarla yaşamaya zorlanan eğitim neferleri, emekliliği bile hayal edemez hale gelmiştir. Üstelik liyakatsizce atanmış yandaş yöneticilerin keyfi uygulamalarıyla mobbing ve baskılara maruz kalmakta, haklarını aradıklarında ise soruşturma ve sürgünlerle tehdit edilmektedir. Laiklikten uzaklaşan müfredat ve eğitimin bilimsellikten koparılması, yalnızca öğrencilerimizin değil ülkemizin geleceğini de karartmaktadır. Eğitim sisteminde gerici ve siyasi baskılar, öğretmenlerin toplumdaki itibarını ve eğitimin niteliğini zedelemektedir. Ancak öğretmenler, tüm bu zorluklara rağmen laik, bilimsel, çağdaş, ulusal, adil ve nitelikli bir eğitim için mücadeleyi sürdürmektedir” dedi.

ŞENER ŞENTÜRK