Edirne Sağlık Platformu, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe karşı basın açıklaması yaptı.
Edirne Tabip Odası Lokali’nde düzenlenen basın açıklamasına Edirne Tabip Odası Başkanı Celal Karlıkaya, Edirne Aile Hekimleri Derneği Başkanı Taylan Önal, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası 1. Şube Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Birtane, Edirne Aile Sağlığı Elemanları Derneği Başkanı Yeşim Keskin, Genel Sağlık-İş Edirne Şubesi Örgütlenme Sekreteri Çiğdem Çiftçi ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Başkanı Filiz Başkan katıldı.
Basın açıklamasını Edirne Aile Hekimleri Derneği Başkanı Taylan Önal, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası 1. Şube Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Birtane birlikte okudu. Önal, açıklamada Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na seslenerek; “Sağlık Bakanına soruyoruz; halkın sağlığını korumak ve geliştirmek istiyor musunuz? Hekimlerin, sağlık emekçilerinin sorunlarını çözmek istiyor musunuz? Sağlık Bakanı göreve geldiği günden beri birinci basamağı güçlendirerek koruyucu sağlık hizmetlerini geliştireceğini, sağlık emekçilerinin tükenmişliğini gördüğünü ve sorunlarını çözeceğini söylemektedir. Ancak lafla peynir gemisi yürümemektedir. Bakan ne söylüyorsa tersini yapmakta. Ne yapıyorsa tersini söylemektedir” ifadelerini kullandı.
“BAKANLIK NE YAPMAKTADIR?”Sağlık alanında sayısız sorunun yaşandığına dikkat çeken Önal; “Sağlık alanında sayısız sorun yaşanırken, sağlıkta ticari çeteler eliyle yenidoğan bebeklerin hayatı pahasına milletin parası SGK üzerinden hortumlanırken, hekimlere sağlık çalışanlarına her gün sayısız hakaretler edilip fiziksel şiddet uygulanırken, birinci basamakta aşı temininde dahi sorunlar yaşanırken, hastalar hastanelerde randevu bulamaz sağlık hizmetine ulaşamazken, diğer yanda ağır iş yükü altında günde 70-80 hasta bakmak zorunda kalan hekimler, sağlık çalışanları tükenmişlik içindeyken, sağlık emekçileri ay sonunu nasıl getireceğini, çocuğunu nasıl okutacağını düşünürken, deprem bölgesinde konteynerlerde birinci basamak sağlık hizmetleri verilmeye çalışılırken Bakanlık ne yapmaktadır? Bu sorunların hiçbirini çözmediği gibi daha da derinleştirecek yönetmelikler, kanunlar çıkarmaktadır” dedi.
“SÖZLEŞME FESHİ İLE TEHDİT EDİLİYOR”Önal, 1 Kasım’da yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin özlük haklarını ve çalışma koşullarını iyileştirmek yerine daha da kötüye götürecek uygulamalar içerdiğini belirterek; “Görevi halkımıza bilimsel tedaviler uygulamak olan aile hekimlerine adeta ‘halkı tedavi etmene gerek yok 5 yıldız alsan yeter’ deniliyor. Hekimin tedavi bağımsızlığına müdahale edilerek uygun gördüğü ilaçları reçete etmesi engelleniyor. Entegre sağlık merkezlerinde her gün mesai yapan aile hekimleri ayda en az 5 nöbet tutmaya zorlanıyor. Kronik hastalık takibini önemsiyoruz denilerek kime hizmet ettiği bilinmeyen HYP sistemine veri girilmesi şart koşulup kabul etmeyenler sözleşme feshi ile tehdit ediliyor” sözlerine yer verdi.
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası 1. Şube Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Birtane ise Sağlık Bakanlığı’nı uyararak; “Sağlık Bakanlığı’nı bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini; halkla hekimleri ve sağlık çalışanlarını karşı karşıya getiren, performansa dayalı ödeme ve taşeronlaşma ile sağlığı piyasalaştıran, bilimsel yaklaşımdan uzak kanun ve yönetmelikler ile düzeltemezsiniz. Bizlerin, sağlık emek meslek örgütlerinin görüşlerini ve önerilerini dikkate almayarak, yok sayarak ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de sağlık emekçilerinin sorunlarını çözebilirsiniz. Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz 5 talebimizin hayata geçirilmesi yeterlidir. Bunları sürekli olarak hatırlatmaya devam edeceğiz. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri binaları kamu tarafından sağlanmalıdır. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilmeli Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı olmamalıdır. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmelidir, Aile Hekimleri işveren olmamalıdır. Aile Sağlığı çalışanlarına ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmeli, Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır. Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır” dedi.
Sağlık emek ve meslek örgütlerinin, üretimden gelen gücünü kullanarak hafta boyunca iş bıraktığını belirten Birtane; “Bizler bu eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken halkımızın sağlık hakkını da savunduk. Taleplerimiz sadece kendi haklarımız için değil halkımızın eşit, ücretsiz, erişilebilir ve daha nitelikli bir sağlık hizmeti almasını sağlamak için önemlidir. Eylemlerimize halkımızın da desteğini gördük ve görmeye devam ediyoruz. Taleplerimiz gerçekleşene kadar çeşitli eylem ve etkinliklerle sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ