Türkiye Otelciler Birliği Edirne Temsilcisi ve otel işletmecisi Gökhan Balta, Bolu Kartalkaya Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın faciası hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Balta, yaşanan üzücü olayın ardından otellerde yangın güvenliği konusunun yeniden gündeme gelmesi gerektiğini belirtti. www.batıekspres.com internet haber sitesine konuşan Balta, facianın ihmalkarlık nedeniyle meydana gelmiş olabileceğine dikkat çekti ve Edirne’deki otellerin bu tür durumlara hazırlık seviyesini değerlendirdi.
Edirne’deki otellerin yangınla ilgili durumlara ne kadar hazır olduğuna ilişkin soruya da yanıt veren Gökhan Balta, özellikle otel çalışanlarının yangın durumunda nasıl hareket edeceklerine dair düzenli olarak eğitim almalarının şart olduğunu vurguladı. Balta, bu tür faciaların bir daha yaşanmaması için hem yerel yönetimlerin hem de otel işletmecilerinin ortak bir sorumluluk alması gerektiğini ifade ederek ayrıca tüm otel sahiplerini yangın güvenliğiyle ilgili standartları gözden geçirmeye ve eksiklikleri hızlıca gidermeye davet etti.
“ŞEHİR MERKEZLERİNDE BELEDİYELER KONTROL VE DENETİMLERİNDEN SORUMLUDURLAR”
Şehir merkezlerinde belediyelerin kontrol ve denetimlerinden sorumlu olduklarını söyleyen Balta; “Bir turizmci olarak, bir işletmeci ve vatandaş olarak Bolu Kartalkaya’daki üzücü yangın faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Hiç beklenmedik bir durum yaşandı. Yangının oluş sebepleri ve yetki alanları noktasında toplumun içerisinde bir karmaşa var. Ama bu işin gerçek noktasını adalet sistemimiz çözecektir. Ben size sadece yetki alanları, kimin nerede ne gibi yetkileri var diye bilgi verebilirim. Bu bölgedeki olay şehir merkezlerinden farklı bir durum. Şehirlerde belediyelerimizin mücavir alanları vardır. Bunların dışında kalan yerlere teknik olarak İl Özel İdareleri bakar. Ama buradaki durum nedir, tam bilgiye sahip değiliz. Burada belediye ve Turizm Bakanlığı noktasında, ben de bir Turizm Bakanlığı işletmecisi olarak bakanlığımızın bağlı bulunduğu, yani bana işletme belgesi veren bakanlığın neler yaptığını anlatabilirim. Ben aynı zamanda Türkiye Otelciler Birliğinin Edirne Bölge Temsilcisiyim. Arada da özel sektör temsilcisi olduğum için Bakanlığın son dönemde çok duyulan tesislerin denetlenmesi biriminde görev yapıyorum. Dolayısıyla otellerin nasıl denetlendiğini birinci ağızdan öğrenebilirsiniz. Resmi bir görevim yok sektör temsilcisi olarak varım. Şehir merkezlerinde belediyeler kontrol ve denetimlerinden sorumludurlar. Yangınla ilişkili durumlarda esas birinci yetki alanı belediyede. Bakanlık şurada devreye giriyor. Ben otelimi açtım, işyeri açma ruhsatımı alıncaya kadar o ruhsatla beraber bakanlığa başvuru yaparım. Bakanlık başvurumu alır, bir kurul oluşturur, tesise gelir ve denetlemeye başlar. Bakanlığın bir denetleme formu vardır. Yaklaşık 500-600 sayfalık mini bir kitapçıktır. Puanlama sistemi ile sizin kaç puan aldığınızı ve burada kaç yıldız alacağınızı belirleyen bir sistemdir. Bakanlık sadece işletme ve sınıflandırma yapabilir. Ama bunu yaparken de bakanlığımız tabi ki tesislerin yangınla ilgili her şeyine de bakıyor. Bolu’da yaşanan üzücü olay şehir merkezinden uzakta bir yerde yaşanıyor. Turizm alanı ilan edilmiş bölgelerde bu nasıl yapılıyor, mücavir alan dışındaki yerlerden kimler sorumlu o çok teknik bir bilgi. Sonuç itibariyle belediye sorumluluk alanında olmadığını belirtiyor ama bir denetleme yapmış. Denetleme yapmış, eksikleri söylemiş ve geri çekilmiş. Gerekli yere iletmemişsin, şikayetçi olmamışsın. Sıkıntı buradan başlıyor” dedi.
“BURADA İŞLETMECİNİN, KAMUNUN, HERKESİN HATASI VAR”
Balta, yaşanan olayda en az ihmalkarlığın Kültür ve Turizm Bakanlığına ait olduğunu ifade ederek; “Hiç kimse kendi tesisinin yanmasını, böyle bir felaketin olmasını istemez. Bizim sektörümüz maalesef bu işlerle ilgili ilgili olarak kısa vadeli çalışma düzenleri olan, 2-3 aylık çalışma düzeni olan yerlerde hem işi yapanlar açısından hem çalışan açısından tek bir tane personelinizin bir tane hatası bütün sistemi bozabilir. Orada çıkan yangının çıkış noktası ve çıkış sebebi nedir, teknik olarak bilmiyoruz. Şehirden uzaksanız, itfaiyenin bir saatte gelebileceği bir şey varsa ben kendim otel sahibi olarak şu anda bile tedirginim, 40 yıldır tedirginim. Ben 40 yıldır 24 saat boyunca açık bir tesiste yöneticilik yapıyorum. Burada en zayıf nokta insanların uyuduğu nokta. Uyuduğu noktalarda kendilerini bize emanet ediyorlar. Benim sürekli 24 saat boyunca beyin olarak açık durmam gerekiyor. Burada işletmecinin hatası var, kamunun hataları var, herkesin hatası var. Hatalar silsilesi toplanmış, tek bir kişiye yüklenilecek bir şey değil ama tabi derecelendirmeye kalkarsak birinci seviyede işletme sahibi gelir. Çünkü işyerinde oldu bu olay, sen gerekli tedbirleri almadın, gerekli uyarı sistemlerinin kontrollerini yapmadın. Burada en az ihmalkarlığı olan yer Kültür ve Turizm Bakanlığı olabilir. Bakanlık sadece ve sadece binanın yapısal durumuna bir ruhsat vermiyor, sadece işletme belgesi veriyor. Yıldız veriyor sadece orada. Başka bir şey yok. Esas olayı belediyeler veya mülki idareler yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, otelin üzerinde kaç yıldız olduğunu belirliyor, rolü bu. Belediyelerin vermiş olduğu raporlar doğrultusunda hareket ediyorlar. Belediyenin onayladığı projeler, ruhsatlar doğrultusunda sınıflandırma yapıyor” diye konuştu.
“OLMUŞ OLSUN DİYE YAPILAN YANGIN MERDİVENİ DE VAR”
Yangın merdiveninin önemine dikkat çeken Balta; “Bu konuyu sadece otellere indirgememek gerekiyor. Öyle binalar var ki otellerden büyük. Yeni yayımlanan genelgelerde en uzak oda ile yangın merdiveni arasındaki mesafenin 30 metre olması söyleniyor. Bizim otelimizde bu mesafe 20 metre. Yangın merdiveni içeride de olabilir dışarıda da olabilir. İçeride olursa sadece yangın merdiveni olarak kullanılan merdiven olması gerekir. Yoksa binanın kendi merdivenini yangın merdiveni olarak sayamazsınız. Bu yangın merdiveni betondan bir havuz gibidir. Kapalıdır, binanın içine gömülmüştür ve kapıları özel yangın geçirmez kapılardır. Oraya girdiğiniz anda yangınla ilgili herhangi bir irtibatınız olmaz. Onun kendi içerisinde dumanla ilgili bir havalandırma sistemi de vardır. Ateşin yarattığı duman çok daha zehirlidir. İçeride ve binada kullanılan eşyaların yanıcılık özellikleri de önemlidir. Halılar, kapılar, ahşaplar. Petrol bazlı ne kadar çok ürün kullanırsanız o kadar çok sıkıntı olur. Ayrı bir yangın merdiveni olmak zorunda. Başka bir amaçla kullanılmamak zorunda ve içerisindeki aydınlatmasının yanında bağımsız olması zorunda. Bir akülü sistemle binanın elektriği kesilse bile otomatik olarak destekleyen bir aydınlatma bir havalandırma sistemi olması gerek. Merdivenlerin de belli bir standartta olması gerekiyor. Olmuş olsun diye yapılan merdivenler de var” şeklinde konuştu.
“YANGIN MERDİVENİNİZ NEREDE DİYE SORAN BİR MÜŞTERİ GÖRMEDİM”
Balta, vatandaşların konaklayacakları ve uzun vadede kalacakları yerlerde denetimlerini kendisinin de yapması gerektiğin önemini vurgulayarak; “Ben 40 yıldan beridir otelciyim. Şu ana kadar ‘Yangın merdiveniniz nerede?’ diye soran bir müşteri görmedim. Ama bu olaydan sonra göreceğim, duyacağım. Bütün odalarda yağmurlama sistemi olacaktır diye bir şart yoktur. Bu şart değildir, sadece koridorlarda olabilir. Olmazsa olmaz ise odanın içerisinde yangın dedektörü. Vatandaşımız ne yaparsa yapsın devreden çıkaramayacağı kablolu bir yangın dedektörü var mı diye bakmalılar, kontrol etmeliler. Yangın anında yapmamaları gerekenler vardır. Örneğin; asansörü kullanmak gibi. Her bir vatandaşımız, ailemiz kendi içerisinde tatbikatını yapmış olması gerekir. Evde de yaşarken gerekli. Deprem olabilir, yangın olabilir. Buna benzer ani durumlarda ne yapılması gerektiğinin tedbirini almaları gerekiyor. Bizim otelimizin her katında 15 oda var. Alarm sistemi vardır. Her katta da İtfaiyelerin kullandığı yangın söndürme hortum sistemi ve tüpler vardır. Yaklaşık 50-60’a yakın yangın tüpü vardır. Mutfak alanında ızgara alanında özel bir yangın söndürme sistemi vardır. Acil çıkış tabelaları ve yangın merdiveni göstergeleri vardır. Biz işletme olarak tedbirlerimizi alıyoruz ancak vatandaşların kesinlikle konaklayacakları ve uzun vadede kalacakları yerlerde denetimlerini kendisinin de yapması gerekiyor. Eksik gördüğü şeyler hakkında şikayette bulunması gerekiyor” dedi.
“EDİRNE’DE BÜTÜN OTELLER YÜZDE 100 GÜVENLİ DİYEMEM”
Edirne’deki otellerin güvenilirliği hakkında değerlendirmelerde bulunan Balta; “Edirne’deki oteller olası bir yangına hazır mı diye baktığımız da yüzde 100 yeterli diyemem. Çünkü bunun verisi hiçbirimizde yok. Dolayısıyla ben de bu konuda net olarak bütün otellerimiz yüzde 100 güvenli diyemem. Ama güvenli olan otelleri de biliyorum, var. Kendi gidip gördüğüm yerlerde, bazı bulunduğum denetlemelerde sistemlerini gördüğüm güvenli oteller mevcut. Ufak tefek eksikleri olan yerler vardı. Son durumlarını bilmiyorum. Bu bilinen iyi oteller içerisinde değil tabi ki. Bunlar daha yeni açılmış, küçük butik işletmeler. Bu işten gelmeyen insanların yapmış olduğu şeyler vardı. Kamuoyu olarak da bilmiyoruz. Siz şu an Edirne’de hangi otellerin güvenilir olduğunu biliyor musunuz? Zaten önümüzdeki dönemde bu yangından mütevellit bir denetlemeyi herkes geçirecek. Dolayısıyla herkes eksiğini daha hızlı giderecek. Ben de kendi işletmemde en küçük bir eksik kalmaması için iş güvenliği uzmanı ile birebir çalışma içerisindeyim. Çünkü bu konuda hiçbir şekilde ihmal kabul edilemez. Diğer işletmeciler de aynı hassasiyeti göstermeli. Ayrıca denetimler düzenli olarak yapılmalı. İşletmecilerin kesinlikle düzenli bir şekilde bakımlarını yaptırmalarını, ilgili kamu kurum ve kuruluşların ise denetimlerini yapmaları şart” ifadelerini kullandı.
HİLAL PEKER