Edirne Okul Yemeği Koalisyonu, Edirne Belediyesi ile gerçekleştirilen iş birliği kapsamında, kentin 2 ayrı noktasında 4 meslek lisesindeki öğrenciler için ücretsiz okul yemeği dağıtımının başladığını açıkladı.
Koalisyon paydaşları, bugün Selimiye Camii meydanında belediyeye ait bir kafede düzenledikleri basın açıklamasında ücretsiz okul yemeğinin belediyeye ait kafede ve Hasan Ali Yücel Çocuk Müzesi’nin bulunduğu alanda dağıtılmaya başlandığını açıkladılar. Açıklamada, ücretsiz okul yemeği dağıtımının özellikle 4 meslek lisesine yakın alanlar seçildiğine dikkat çekildi.
Edirne Okul Yemeği Koalisyonu adına konuşan Benay Ataçay, öğrencilerin okuldaki açlığının giderilmesi amacıyla çalışma başlattıklarını belirterek; “İlk noktalarımızdan birisi de Türkiye Okul Yemeği Koalisyonuydu. Türkiye Okul Yemeği Koalisyonunun ana hedefi, ülkedeki bütün okullara bir öğün ücretsiz, sağlıklı, besleyici, nitelikli okul yemeği ile okul suyunun sağlanmasıdır. Çeşitli illerde bu örgütlenmeyi yapmaya başladık. Şu anda da ülke genelinde bütün illerde dağılmış durumdayız. Biz de Edirne Okul Yemeği Koalisyonu olarak bu konuda çalışmalarımıza büyük bir mutlulukla başladık. Mutluluğumuzun noktalarından bir tanesi de Edirne Belediyesi ile yaptığımız görüşmeler sonrasında meslek okullarımıza bir öğün ücretsiz ve nitelikli okul yemeğinin verilmesi oldu. Şu anda 2 bölgede bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu bölgelerden bir tanesi Selimiye Camii’nin yanındaki belediye kafeleri, diğeri de Hasan Ali Yücel Çocuk Müzesi’nin bulunduğu alandadır. Selimiye Kız Meslek Lisesi ile Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi burada yemeklerini yiyorlar. Mimar Sinan Ortaokulu da Selimiye Kız Meslek Lisesi binasına taşındığı için o çocuklar da bu imkandan yararlanabiliyorlar. Hasan Ali Yücel Çocuk Müzesi’ndeki kısımda ise Serhat Kız Meslek Lisesi ile Emel Özgür Subaşıay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin arasındaki olan bölgede” ifadelerini kullandı.
“KAHVALTILARIN NİTELİKLİ VE SAĞLIKLI OLMASINI TALEP EDİYORUZ”Ataçay, ücretsiz okul yemeği için meslek liselerinin seçilmesinin nedenini açıklarken; “Maalesef ülkedeki en kırılgan gruplar arasında meslek lisesinde okuyan öğrencilerimiz gelmektedir. Ekonomik olarak daha alt seviyede olan ailelerin gönderdikleri öğrenciler. Sabah 08.30’dan akşam 17.00’ye kadar bu çocuklar okuldalar. Var oldukları saat dilimi çok fazla. Çocuklar 3 harfli marketlerden bir tane ekmek alıyorlar, ekmeğin içerisinde bulyon serperek öğün atlamaya çalışıyorlar. Durumun vahameti çok tehlikeli ve problemli bir noktada. Özellikle bu ekonomik kriz altındayken çocukların fiziksel olarak sağlıkları en ön planda. Psikolojik olarak birtakım problemler yaşanmakta. Okul terklerimiz son derece yüksek. Edirne Okul Yemeği Koalisyonu olarak okul terkleri konusunda ne yapabileceğimizi düşündük. Dezavantajlı bölge okullarında Valilik tarafından şu anda sabah kahvaltıları verilmektedir. Onlara da teşekkür ediyoruz. Ancak Sayın Valimizden istediğimiz çok önemli bir nokta var. Sabah kahvaltılarının besleyici olması noktasında nitelikli ve sağlıklı olmasını talep ediyoruz. Mümkünse peynir, zeytin, bal, tereyağının eklenmesi, bu çocuklar için günlük kalori ve sağlık noktasında çok önemli bir durum oluşturacaktır” dedi.
Türkiye’deki meslek liselerinde 2 milyon çocuk işçinin bulunduğuna dikkat çeken Ataçay; “Bu, inanılmaz bir rakam. Türkiye tarihinde böylesi bir şey yaşanmış durumda değil. Edirne merkezde 275 öğrencimiz MESEM’de. Edirne’de 4 tane meslek lisemiz var. 4 meslek lisesini böldüğümüz zaman da bir okuldan 69’a yakın öğrencimiz şu anda MESEM’de. Yani çocuk işçi olarak çalıştırılmaktalar. 69 öğrenci, 2 sınıf eder. 4 okulda 2 sınıf ortaya yok. Edirne, Gayri Safi Milli Hasıla oranı oldukça yüksek illerden bir tanesidir. Buna rağmen durumumuz budur. Bu çocuklar asgari ücretin üçte bir oranına çalıştırılıyor. Bu çocuklar, bir ay boyunca 5 bin 100 TL’ye çalıştırılıyor. 5 bin 100 TL ne kadar komik bir rakam. Bu noktada Edirne Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz. 5 bin 100 TL, çocuğun cebine yemek parası olarak kaldığı andan itibaren biz, bu çocukları tekrar okullarına döndürebiliriz. Çünkü çocukların yeri ne fabrika ne sokak. Çocukların yeri okulları olmak durumunda” sözlerine yer verdi.
“GÜZEL SONUÇLAR ELDE EDECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUZ”Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu ve Belediye Meclis Üyesi Engin Çoğal’a teşekkür eden Ataçay; “Edirne Belediyesi çalışanlarına da teşekkür ediyoruz. Onlar da burada yemeklerin dağıtımını yapıyorlar. Güzel işler ortaya çıkıyor. Daha da güzel olacağını; gelişerek, büyüyerek çocuklarımızın olması gereken eğitim hakkından mahrum kalmamaları için gerek biz gerek belediye, gerekse valilikle ortak yapılacak her çalışmada güzel sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyoruz” dedi.
“200 ADET YEMEKLE BAŞLADIK AMA DAHA DA GELİŞECEK”Ataçay, öğrencilere dağıtılan yemeklerin içeriğiyle ilgili bilgi verirken; “Özellikle et ve protein ağırlıklı bir beslenme var. Diyetisyenler tarafından günlük olarak çocukların almaları gereken kaloriyi ve et miktarını karşılıyor. Pilot uygulama noktasında 200 adet yemek ile başladık. Bunun sonrasında daha da gelişecek. Bu hafta deneme noktasındayız. Amacımız, hiçbir çocuğumuzun aç kalmamasıdır” ifadelerine yer verdi.
“BELEDİYENİN DEĞİL DEVLETİN GÖREVİDİR”Ücretsiz okul yemeğinin belediyelerin görevi olmadığına dikkat çeken Ataçay; “Bu aslında belediyenin görevi değil. Bu devletin görevidir. Şu anda dünyada 97 ülkede 420 milyona yakın çocuk, okul yemeği ve okul suyundan faydalanıyor. Edirne’de ve Türkiye’de ilk defa bizim çalışmamızla arıtıcı su sebilleri çalışmamız karşılandı. Ülkeye de örnek oldu. Ama bu iş asıl devletin işidir. Şimdi Maarif Vakfı denilen bir yapı var. Kim, ne işe yarıyor? Bu sene aktarılacak olan rakam 5 milyar TL. O parayla biz ülke genelinde birçok çocuğun karnını doyururuz. Çocuklar aç ve okula gitmek istemiyorlar. Ebeveynlerinin beslenme çantasına koyacağı ne meyvesi ne sebzesi, ne de cebinde parası var. Biz Maarif Vakfı’na neden para veriyoruz? Bu ülkede ilk önce çocukların sağlığı gelmeyecek mi? Biz her zaman istekte bulunacağız. Ama şu anda yama yapıyoruz. Asıl amacımız devletin buna el atması ve bütçeden kaynak ayrılmasıdır” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ