Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından 2023-2024 yıllarında gerçekleştirilen çalışmaların programı gerçekleştirildi.
Eczacılık Fakültesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müberra Gürgendereli, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ergün Karaca, Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Daniş Baykan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmalarını Dekan Gürgendereli ve Bölüm Başkanı Baykan yaptı.
Açılış konuşmalarının ardından Doç. Dr. Ergün Karaca, “Edirne Yüzey Araştırması 2024 Çalışmaları” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Karaca, Edirne Yüzey Araştırması’nın 2023 yılının ardından bu yıl da devam ettiğini belirterek; “Bakanlıktan gelen izin doğrultusunda 2023 yılında 19 adet noktayı ziyaret ettik. Bunların içinde 4 tane yerleşim, daha önce araştırılmamış yerleşimler olarak ortaya çıktı. Bunlar Demir Çağı’ndan başlayarak Roma dönemine kadar gelen yerleşimlerdi. 2024 çalışmalarında ilk araştırma alanımız, Yassıtepe olarak geçen Avarız köyüne 2 kilometre uzaklıktaki alanda oldu. Alanda Osmanlı dönemine ait bir taş görüldü. Burada başka bir buluntu olmadığı için bu taşın başka bir alandan getirildiğini düşündük” ifadelerini kullandı.
Avarız köyündeki Öksüzdere Köprüsünü de incelediklerini söyleyen Karaca; “2 yıl öncesine kadar çiftçiler tarafından ulaşımda kullanılan bu köprü, Osmanlı döneminden kalma ve sit olarak ilan edilmiş bir köprüdür. Üzeri zamanla değiştirilmiş, kemer kısmı orijinal, günümüze kadar gelmiş. Özellikle Edirne’nin kuzeyine doğru yapılan antik çağdaki yollarla ilgili bilgi vermesi açısından önemli olduğunu düşünmekteyim” dedi.
Karaca, Avarız köyüne 100 metre yakınlıktaki Kuyubaşı ve Kiliseyeri adlandırılan 2 yerde araştırma yaptıklarını açıklarken; “Kuyubaşı’nda düz, kesme taştan yapılmış bir kuyu bulunmaktaydı. Onun etrafında yaptığımız taramada daha çok Osmanlı dönemine ait buluntular elimize geçti. Kiliseyeri’nde ise hem Osmanlı döneminden hem de Bizans döneminden seramikler vardı. Buradaki enteresan buluntulardan bir tanesi top güllesiydi. 1912’de bu bölgede Bulgar işgali yaşanıyor. Buradan kalmış olduğunu düşünüyoruz. Çünkü çevresinde tabyalar mevcut” sözlerine yer verdi.
Bölgedeki Maksutoğlu Çiftliği alanında da araştırma yaptıklarını açıklayan Karaca; “Alanın bir bölümünü Nekropol olarak tespit ettik. Bölgede Roma dönemi seramikleri ve Bizans cam bilezik parçaları bu bölgede çıktı. Maksutoğlu Çiftliği’nin kuzeydoğusunda toprak alımı ile ortaya çıkmış bir Nekropol alanı var. Köylüler buraya mezarlık alanı dedikleri için kullanmıyorlar ama toprak alımı yapılmış. Alanda insan kemikleri ve el, ayak, kafa tası parçaları vardı. Ayrıca köylüler tarafından söküldüğünü düşündüğümüz mezar kapakları vardı. Burasını koruma amaçlı sit olması için Bakanlığımıza bilgi verildi” dedi.
SUNUMLARLA DEVAM ETTİKaraca, sunumunda araştırma yaptıkları diğer alanları da açıkladı. Karaca’nın sunumunun ardından program, Arkeoloji Bölümündeki akademisyenlerin 2023-2024 yılında gerçekleştirdikleri çalışmalarla ilgili sunumlarıyla devam etti.
UĞUR AKAGÜNDÜZ