Trakya Üniversitesi’ne (TÜ) ait Karaağaç Mahallesi’nde bulunan ve bir zamanlar MYO, Rektörlük, daire başkanlıkları, otel hizmetleri ve restoran gibi hizmetler için kullanılmış binaların bulunduğu alana girişlerde kişi başına 80 lira ücret alması tepkiye neden oluyor.
Trakya Üniversitesi Lozan Anıtı, Meydanı ve Müzesi olarak adlandırılan yere girişlerin paralı olması nedeniyle turlarla buraya gelen ziyaretçilerin geri döndüğü ifade ediliyor.
Merak edilen şey şu; 80 lira veren ziyaretçi neler görecek?
Lozan Anıtı’nı, zamanında kömürle çalışan tarihi lokomotif ve arkasındaki bir vagonu, eski tren garı olan halen üniversitenim kullanımındaki tarihi binayı dıştan görebilecek.
Bir de Lozan Müzesi adı verilen bölüm var.
Burada, belge ve dokümanlarla düzenlenmiş, Lozan ile ilgili kitaplar, camekanlarda sergileniyor. Ayrıca Lozan Antlaşması’nın baş mimarı olan ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye ait bazı özel eşyalar ve karikatürlerin yer aldığı ifade ediliyor.
Müze alanı ve sergilenen eşyalar ve dokümanlar ne kadar yeterlidir, müzenin yeni objelerle geliştirilmesine ihtiyaç var mıdır? Bu sorulara uzman müzeciler doğru cevap verebilir.
Trakya Üniversitesi’ne 1997 yılında devredilen İkinci Bayezid Külliyesi - Sağlık Müzesi; sağlık müzesi, hastanesi, imareti ve tarihi cami ile muazzam bir yerdir.
2000 yılında Darüşşifa'nın Şifahane kısmı Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği'nin katkılarıyla Psikiyatri Tarihi Müzesi haline getirilmiştir. Ayrıca külliyenin bir parçası olan ve darüşşifanın yanında yer alan tıp medresesi de 2008 yılında müzenin 15. yüzyılda tıp eğitimini sergileyen bir bölümü olarak hizmete açılmıştır.
Müzede, hekimliğin gelişmesi ve değişik sağlık hizmetleri hakkında geniş bilgiler içeren pavyonlar bulunur. Şehrin turizm hayatına önemli bir katkısı vardır, Selimiye Camii’nin ardından Edirne’de en çok ziyaret edilen ikinci mekan olduğu ifade ediliyor. 2018 yılında 270 bin 669 kişi tarafından ziyaret edildi.
2004 yılında Avrupa Konseyi Avrupa Müze Ödülünü, 2007 yılında ise Avrupa Kültür Mirası - Mükemmellik Kulübü En İyi Sunum Ödülünü kazanmıştır.
Bu müzeye girişte ziyaretçiler verdikleri paranın her kuruşunun karşılığını fazlasıyla görür. Çünkü ziyaretçiler tarihi orada adeta yeniden yaşamaktadır.
Karaağaç’taki müze ile karşılaştırılamayacak kadar özel bir yer.
Bu arada, Karaağaç’taki alana öğrencilerin girişleri ile ilgilide şikayetler geldi.
Alana öğrenci kimliği ile indirimli giriş yapmak isteyenlere, görevlilerce sadece Trakya Üniversitesi öğrencilerinin alana ücret ödemeden girebileceği ifade edilmiş.
Buraya giriş bedellerinin düşürülmesi konusunun ele alınması uygun olur mu, bilemiyorum. Bu konuda tarafıma iletilenleri aktarmak ise görevimiz. Duyurulur.
EN UZUN GECE 21 ARALIKKış ayları gelip çattığında, geceler uzar, yılın en uzun gecesinin ne zaman olduğu da hepimizin aklındaki sorular arasında yer alır.
21 Aralık Kış Gündönümü, kuzey yarımkürede kışın, güney yarımkürede ise yazın başlangıcı olarak kabul ediliyor. Bu tarih, aynı zamanda kuzey yarımkürede en uzun geceyi ve en kısa gündüzü yaşadığımız özel bir zaman dilimini ifade ediyor. Yani en uzun geceyi 21 Aralık’ta yaşayacağız.
Kış gündönümünde, Güneş gökyüzünde en alçak noktasına ulaştığı için kuzey yarımkürede yılın en kısa gündüzü yaşadığı belirtiliyor. Güney Kutup Dairesi’nde 24 saatlik bir gündüz yaşanırken, Kuzey Kutup Dairesi’nde 24 saatlik bir gece görülüyor.
Artık kışı iyice hissetmeye başlayacağız.
Çiftçiler yağmurdan sonra kar bekliyor. Barajlardaki su seviyeleri de yağışlara bağlı.
Edirne son yıllarda beklenen / istenen kar yağışını göremiyor. Belki bu yıl bu özlemi doyasıya yaşarız.
Güzel bir kış geçirmemizi dilerken, doğalgaz fiyatları ise herkesi düşündürüyor.
Ne diyelim; her güzel şeyin bir bedeli oluyor.
YEREL BASIN ZORDAMedya olarak adlandırdığımız haber - yayın sektörü tüm Türkiye’de sıkıntıda. Yerelde ise işler daha da zor.
Gazete sahibi arkadaşlarımla ne zaman bir araya gelsem, konu mutlaka ekonomik sıkıntıya geliyor.
Büyük bir özveri ile yayınlarını devam ettirmeye çalışan, gazete, TV, radyo ve internet gazetesi sahipleri, artan girdi fiyatları altında kaldıklarını, çarkı döndürmede zorlandıklarını ifade ediyor.
Emekçi kardeşlerimiz de asgari ücret karşılığında yaptıkları işin tüm sıkıntılarına katlanarak, özverisiyle görevlerini yerine getiriyorlar.
Yeni yılda asgari ücretler artacak. Baskı fiyatları, dağıtım ücretleri, kira, elektrik, internet ücretlerine gelecek zamlar da düşülünce açmaz iyice hissedilecek.
Yerel gazetelere abone olarak destek verenlerin bunları göz önünde bulundurmaları gerekiyor.
Unutmayalım; kentimizdeki sorunları en çok ve etkili olarak yerel basın yansıtır. Size en yakında olan da yerel basındır.
O zaman haydi; birlikteliğe yeni yılda da devam, yerel basına destek olma zamanıdır.