Vatan Partisi Edirne İl Başkanı Gürol Bora Ateş, CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün’ün çakarlı cipinde piyasa değeri yaklaşık 2 milyon lira olan kaçak elektronik sigara parçalarının yakalanması nedeniyle açıklama yaptı. Yıllardır Edirne’de süre gelen ceketimi koysam kazanır mantalitesinin Edirne’yi getirdiği durumun ortada olduğunu söyleyen Ateş, Ün’e bazı sorular yöneltti.
“TÜM BU İDDİALAR KARŞISINDA İSTİFA ETMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?”Ateş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Yaptığınız her hatadan, karıştığınız her akçalı işten sonra kendinize Atatürk’ü siper etmeyi ne zaman bırakacaksınız? 20 Eylül günü aracınızı yurtdışından siz mi getirdiniz? Araçta bulunan kaçak mallardan haberiniz var mıydı? Mevcut araçla ya da diğer araçlarınızla daha önce yurtdışından kaçak mal getirildi mi? Kaç tane aracınız var, tüm araçlarınız lüks mü, bu araçları hangi amaçlarla, nerelerde kullanıyorsunuz? Meclise mi daha çok gittiniz Bulgaristan’a mı? Kendinizi Edirne Milletvekili olarak mı görüyorsunuz, Svilengrad Milletvekili olarak mı görüyorsunuz? Mecliste yaptığınız konuşma sayısı mı daha fazla, eğlence mekanlarında bir gecede açtırdığınız şampanya sayısı mı daha fazla? Ulusal basında yer alan kumar bağımlılığınız olduğuna dair iddialar doğru mu? Doğru ise Edirne için harcamanız gereken mesainin ne kadarını poker masalarında harcadınız?
Tüm bu iddialar karşısında istifa etmeyi düşünüyor musunuz? Aynı şekilde CHP’li yetkililere de birkaç soru yöneltmek istiyorum. CHP’li yetkililer diyorum çünkü muhatabımız kim tam olarak bilmiyorum. Olay olduğundan beri CHP’nin tüm İl, ilçe Örgütleri olaylar olmamış gibi davranmakta ve benim olaylarla ne ilgim var kardeşim havasındadır. Partinizin vekilinin “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda” ile başlayan açıklamasını nasıl buluyorsunuz? İçinde kaçakçılık iddiası olan bir işe Atamızın adının karıştırılmasını doğru buluyor musunuz? Sayın Ediz Ün’ü hangi üstün sıfatlarından dolayı Edirne 1. Sıra milletvekili adayı olarak gösterdiniz? Sayın Ediz Ün ile ilgili bir disiplin soruşturması açıldı mı? Ya da bir araştırma komisyonu kurdunuz mu? Parti yöneticileri olarak, susarak, neyi amaçlıyorsunuz? Bu olayın susarak geçiştirilip unutulacağını mı düşünüyorsunuz? Feodal toplumlarda olan ve ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışından dolayı kendinizden olanı koruyor musunuz? Kamuoyunu doğru bilgilendirme gibi bir sorumluluğunuz yok mu? Bu işin içinden de ‘Ama Biz Atatürk’ün Partisiyiz’ diyerek mi kurtulmayı düşünüyorsunuz?”
HABER MERKEZİ